SIFATLAR (ÖNADLAR)
İsimleri niteleyen ya da belirten sözcüklere sıfat denir. Sıfatlarla varlıklar arasındaki fark ortaya çıkar. Bütün dillerde olduğu gibi Türkçede de sıfatların kullanım alanı oldukça geniştir.
Sıfatlar ancak bir varlığın özelliğini belirtirken ortaya çıkar. Tek başına kullanılan bir sözcük sıfat olamaz. Bir sözcüğün sıfat olabilmesi için kesinlikle bir ismin önüne gelip, o ismi bir yönüyle nitelemesi veya belirtmesi gerekir. Örneğin;
² “Geçenlerde kaliteli bir gömlek aldım.” cümlesinde “kaliteli” sözcüğü “gömlek” ismini nitelediği, gömleğin bir özelliğini ifade ettiği için sıfat görevinde kullanılmıştır.
² “Adamın üç evi varmış.” cümlesinde de, “üç” sözcüğü evlerin sayısını bildirdiği için sıfat olarak kullanılmıştır. Bunun yanında, bir sözcüğün sıfat olabilmesi için; çekim eki almaması gerekir.
L Örnek:
Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar,
Senin zalım derdin cihanı dağlar.
Mısralarındaki altı çizili kelimelerin çeşidi hangi seçenekte doğru verilmiştir?
A) İsim, isim, isim
B) Sıfat, isim, fiil
C) İsim, isim, fiil
D) Sıfat, isim, isim
(1997 – DPY)
J Çözüm:
Mısralarındaki altı çizili sözcükleri teker teker inceleyelim: “Dumanlı” sözcüğü “dağlar” isminin sıfatı durumundadır; çünkü dağlar isminin bir özelliğini, dağların dumanlı oluşunu ifade etmektedir. Hatırlayacağınız gibi, ismi niteleyen sözcükler sıfat görevinde kullanılırdı. “Dağlar” sözcüğü isim; ikinci “dağlar” sözcüğü de fiil olarak kullanılmıştır.
Cevap B’dir.
A) NİTELEME SIFATLARI:
Varlıkların renk, biçim, durum gibi özelliklerini anlatan, onları niteleyen sıfatlardır. Niteleme sıfatları varlıkların nasıl olduklarını bildirir ve isme sorulan “nasıl” sorusunun da cevabı olur.
Örneğin;
² “Ne güzel bir dünyam vardı, tanıyamaz oldum.” cümlesinde, “dünya” ismini niteleyen “güzel” sözcüğü niteleme sıfatı görevindedir. İsme, “nasıl dünya” sorusunu sorduğumuzda “güzel dünya” cevabını alırız.
² “Bırak yorgun başları bu taşlarda uyusun”
² “Sonsuz ufuklardan ne güzel gelişti o.”
² “Uzak yakın yerlerden geldim senin için.”
² “Bacalara takılan şu beyaz bulutlar.”
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler niteleme sıfatı görevinde kullanılmıştır. Bu sıfatlar önlerindeki isimleri durum, renk gibi niteliklerle tanıtmışlardır.
L Örnek:
Aşağıda altı çizili kelimelerden hangisi niteleme sıfatıdır?
A) Oynayan çocuk B) Hangi satıcı
C) Bazı zamanlar D) İkişer ölçek
(1994 – EML)
J Çözüm:
Soruda, bir ismi renk, durum, biçim yönünden niteleyen sıfat istenmektedir. B’deki sıfat soru ; C’deki belgisiz; D’deki sayı sıfatı olarak kullanılmıştır. A’daki “oynayan” sözcüğü de çocuk ismini nitelediği için niteleme sıfatı görevindedir. “Oynayan” sıfatı fiilden türeyip ismi nitelemiştir.
Cevap A’dır.
L Örnek:
Hangi seçenekteki ikileme, sıfat olarak kullanılmıştır?
A) Bir bir hatırlamakta geçen sonbaharları.
B) Taraf taraf tutuştu meşaleler, çırağlar.
C) Dalgalanıyor gözümde renk renk bayraklar.
D) Ve o nehirler dirilip gür gür gelirler.
(1992 – EML)
J Çözüm:
Soruda, hangi ikilemenin sıfat görevinde kullanıldığı istenmektedir. O zaman önce ikilemeleri tespit etmeliyiz. Seçenekleri sırasıyla incelersek, A’daki ikileme “bir bir” sözcükleridir. Bu ikileme “hatırlamakta” fiilini nitelediği için zarf görevindedir. Zira, sıfat olabilmesi için ismi nitelemesi gerekir. B’deki ikileme “taraf taraf” sözcükleridir ve “tutuştu” fiilini nitelediği için yine zarf olarak kullanılmıştır. D’deki ikileme “gür gür” sözcükleridir ve “gelirler” fiilini nitelediği için zarf görevindedir. C’deki ikileme ise “renk renk” sözcükleridir ve “bayraklar” ismini nitelediği için sıfat olarak kullanılmıştır.
Cevap C’dir.
B) BELİRTME SIFATLARI:
İsimleri işaret, sayı ve soru yoluyla ya da aşağı yukarı belirten sıfatlara belirtme sıfatları denir. Kendi arasında dört grupta incelenir.
1- İşaret sıfatları:
Varlıkları işaret yoluyla belirten sıfatlardır. Varlıkların yerini belirtir. Varlıkların uzaklıklarına göre değişir. Başlıca işaret sıfatları:bu,şu, o, öteki, beriki, ileriki...
² “Bu yoldan gitmek daha iyi olur.” cümlesinde, “bu” işaret sıfatı “yol” ismini işaret etmektedir. “Bu” sıfatı daha yakın varlıkları; “şu ve o” sıfatları da daha uzak varlıkları işaret eder.
² “Şu çocuğu önceden görmüştüm.” cümlesinde, “çocuk” biraz daha uzaktadır. Ayrıca, “Hangi çocuk?” sorusuna verilen cevaptır.
Bazı işaret sıfatları “-ki” ekini alarak kullanılır.
² “Buradaki arsa bizim.”
² “Şuradaki arsa bizim.”
² “Oradaki arsa bizim.”
Bunların yanında “ileriki, beriki...” gibi işaret sıfatları da vardır.
² “Ben ileriki mahallede oturuyorum.”
² “Babam beriki bankada çalışıyor.”
M “Bu, şu, o” işaret sıfatları ek alırsa işaret zamiri olur ve bir ismin yerini tutar.
² “Bu kitabı iki ay önce görmüştüm.”
² “Bunu iki ay önce görmüştüm.”
Bu cümlelerdeki “bu” sözcüklerinden ilki ek almadan ve bir ismi işaret ederek kullanılmıştır. İkinci cümledeki “bu” sözcüğü, ismin –i hal ekini almış ve bir ismin yerine kullanılmıştır. Dolayısıyla birinci cümledeki işaret sıfatı, ikinci cümledeki de işaret zamiri görevindedir. Ayrıca;
² “Şu eldivenleri de çantaya koy.” (işaret sıfatı)
² “Şunları da çantaya koy.” (işaret zamiri)
M “O” sözcüğü işaret sıfatı, işaret zamiri ve kişi zamiri olarak kullanılabilir.
² “O kazadan hiç kimse yara almamış.” cümlesinde “o” sözcüğü “kaza” ismini işaret ettiği için işaret sıfatı görevindedir. “Onu temizle ve dolaba koy.” cümlesinde “o” sözcüğü bir nesnenin yerine kullanıldığı için işaret zamiridir.
² “Bütün bunları o anlattı.” cümlesinde ise, “O” sözcüğü bir insanın yerine kullanıldığı için kişi zamiri görevindedir.
Sıfatlar çoğul eki almaz. Çoğul eki alan sıfatlar zamir olarak kullanılır.
² “Bu kağıtlar uzun süre yeter.” (işaret sıfatı)
² “Bunlar uzun süre yeter.” (işaret zamiri)
L Örnek:
“O çocuk kimi arıyor?” cümlesindeki altı çizili kelimeler, çeşidi bakımından aşağıdakilerden hangisine uygundur?
A) Belgisiz sıfat – soru sıfatı
B) İşaret sıfatı – soru zamiri
C) İşaret zamiri – soru sıfatı
D) Şahıs zamiri – soru zamiri
(1992 – DPY)
J Çözüm:
Cümledeki “O” sözcüğü “çocuk” ismini işaret yoluyla nitelediği, isimle birlikte kullanıldığı için işaret sıfatıdır. “Kimi” sözcüğü ise, bir ismin yerine kullanıldığı için soru zamiri görevindedir.
Cevap B’dir.
2- Sayı Sıfatları:
İsimlerin sayılarını, adetlerini bildiren sıfatlardır. Bu sıfatlar kesinlikle bir isimle birlikte kullanılır. Sayı sıfatları da birkaç başlık altında incelenir:
a) Asıl Sayı Sıfatı:
Varlıkların sayısını kesin olarak bildiren ve “kaç?” sorusuna cevap veren sıfatlardır.
² “Sınıfta sadece üç öğrenci kalmıştı.” cümlesinde “üç” sayısı “öğrenci” ismini sayı yoluyla belirtmiştir. Bu cümleye, “Sınıfta kaç öğrenci vardı?” şeklinde bir soru sorarsak “üç” cevabını alırız. Bunun yanında; “on iki kalem, yedi yüz milyon ücret, yetmiş milyon nüfus...” örneklerini de verebiliriz.
b) Sıra Sayı Sıfatı:
Varlıkların sırasını ya da derecesini bildiren sıfatlardır. Sıra sayı sıfatları “kaçıncı?” sorusuna cevap verir.
² “Altıncı koltuğa oturun.” cümlesinde “altıncı” sözcüğü koltuk isminin sırasını bildirdiği için sıra sayı sıfatıdır. Ayrıca, “kaçıncı koltuğa?” sorusuna da cevap verir.
“Üçüncü göz, yirmi beşinci saat, ikinci çocuk...” örneklerini de sayabiliriz.
c) Üleştirme Sayı Sıfatı:
Belli miktardaki varlıkların belli oranlarda paylaştırıldığını belirten sıfatlardır. “Kaçar?” sorusuna cevap verir.
² “Herkese üçer oda düştü.” cümlesinde “üçer” sözcüğü “oda” ismiyle kullanılıp, paylaştırma anlamını karşıladığı için üleştirme sayı sıfatı görevindedir. Ayrıca, “kaçar oda?” sorusuna cevap verir. Buna ek olarak;
“ikişer kazak, birer kağıt helva, dörder armut...” örneklerini de verebiliriz.
d) Kesir Sayı Sıfatı:
Eşit parçalara ayrılmış bir varlığın bir ya da birkaç parçasını bildiren sıfatlardır. Kesir sayı sıfatı, “kaçta kaç?” sorusuna cevap verir.
² “Çeyrek ekmekle karnımı doyurdum.” cümlesinde, “çeyrek” sözcüğü “ekmek” ismini oran olarak belirtmiştir. Aynı zamanda, “kaçta kaç ekmek?” sorusuna cevap verir. Ayrıca;
“Yüzde bir ihtimal, yarım elma, dörtte bir yanılma payı...” gibi örnekleri de verebiliriz.
L Örnek:
“Tren akşama yarım saat kala istasyona girdi.” cümlesinde altı çizili kelimenin çeşidi nedir?
A) Asıl sayı sıfatı B) Sıra sayı sıfatı
C) Üleştirme sayı sıfatı D) Kesir sayı sıfatı
(1991 – DYP)
J Çözüm:
Cümledeki altı çizili sözcük “saat” ismini kesirli, oransal olarak belirtmiştir. Dolayısıyla kesir sayı sıfatı görevindedir.
Cevap D’dir.
3- Belgisiz Sıfatlar:
İsimlerin sayısal olarak belgisizliklerini ifade eden sıfatlardır. Başka bir deyişle, isimleri aşağı yukarı, belli belirsiz belirten sıfatlardır. Başlıca belgisiz sıfatlar şunlardır: bazı, birtakım, hiçbir, birkaç, bütün, her, bir, biraz...
² “Bazı insanlar uyumayı çok sever.”
cümlesinde “bazı” sözcüğü tam olarak bilinmeyen, birtakım insanları ifade etmektedir. Görüldüğü gibi, cümlede bir belirsizlik vardır. İşte böyle kullanılan sözcükler belgisiz sıfat görevindedir.
² “Birtakım sorunlarımız hâlâ çözülemedi.”
² “Hiçbir suç cezasız kalmamalı.”
² “Her yere giderim, yeter ki sen de benimle gel.”
² “Bütün insanlar aynı şeyi söylüyor.”
² “Bir çocuk seni sordu.”
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler, isimleri yaklaşık olarak belirttiği için belgisiz sıfat olarak kullanılmıştır.
M “Bir” sözcüğü “bir tek” anlamındaysa sayı sıfatı; herhangi bir” anlamındaysa belgisiz sıfat olur.
² “Eve bir süpürge aldım.” cümlesinde “bir” sözcüğü, süpürge isminin sayısını belirttiği ve “tek” anlamında olduğu için sayı sıfatıdır.
² “Bir akşamüstü ayrılmıştık onunla.” cümlesinde de “bir” sözcüğü “herhangi bir akşamüstü” anlamında olduğu ve bir belirsizlik ifade ettiği için belgisiz sıfat görevindedir.
Belgisiz sıfatlar isim çekim eklerinden birini alıp da ismin yerine kullanılırsa belgisiz zamir olur:
² “Hiçbir kuş yalnız uçmadı.” (belgisiz sıfat)
² “Hiçbiri yalnız uçmadı.” (belgisiz zamir)
L Örnek:
Aşağıda cümlelerin hangisinde “bir” sözcüğü asıl sayı sıfatıdır?
A) Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
B) Bin kaygı bir borç ödemez.
C) Bir gün gelir de unuturmuş insan.
D) Cümle dertler tükenir bir gün.
(1992 – DPY)
J Çözüm:
“Bir” sözcüğü “herhangi bir” anlamında olursa belgisiz sıfat; “bir tek” anlamında olursa sayı sıfatı olur. Burada; A’da “herhangi bir ordu”, C’de “herhangi bir gün” D’de “herhangi bir gün” anlamında kullanıldığı için belgisiz sıfattır. B’de ise “bir tane borç” anlamında olduğu için sayı sıfatıdır.
Cevap B’dir.
L Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belgisiz sıfatla yapılmış bir tamlama vardır?
A) Küçük havuzda iki ördek yüzüyordu.
B) Havuzun etrafında birkaç çocuk oynuyordu.
C) Bazıları bu ördekleri yakalamak istediler.
D) Yavru ördek çocuklardan kaçıyordu.
(1993 – EML)
J Çözüm:
Sıfatın bulunduğu her yerde bir sıfat tamlaması vardır. İsimle öbekleşen, birlikte kullanılan herhangi bir sıfat, tamlama oluşturur. Şimdi belgisiz sıfatın kurduğu tamlamayı bulmalıyız. A’da “iki ördek” sıfat tamlaması vardır. “İki” sözcüğü sayı sıfatı olarak kullanılmıştır. C’de “bu ördekler” sıfat tamlaması vardır ve bu tamlama “bu” işaret sıfatı ile kurulmuştur. Ayrıca, bu cümledeki “bazıları” sözcüğü belgisiz zamir görevindedir. Zira, sıfatlar çekim eklerini almaz. D’de “yavru ördek” sıfat tamlaması vardır ve bu tamlama niteleme sıfatı ile kurulmuş bir tamlamadır. B’deki tamlama ise, “birkaç çocuk” sıfat tamlamasıdır. “Birkaç” sözcüğü “aşağı-yukarı” anlamında olup, çocukların sayısını tam belli etmemiş ve belgisiz sıfat görevinde kullanılmıştır. Dolayısıyla bu tamlama belgisiz sıfatla kurulmuş bir sıfat tamlamasıdır.
Cevap B’dir.
4- Soru Sıfatı:
İsimleri soru yoluyla belirten sıfatlardır. Soru sıfatları isimlerin bir yönünü soru ile ortaya koyar. Soru sıfatlarının yerine konan sözcükler de sıfattır.
² “Nasıl bir araba almak istiyorsun?” cümlesinde “nasıl” soru sözcüğü “araba” ismiyle kullanıldığı ve “araba” ismine soru sorduğu için soru sıfatı görevindedir. Bu soru cümlesine, “Pahalı bir araba almak istiyorum.” şeklinde cevap verirsek “pahalı” sözcüğü de sıfat olur.
² “Kaç öğrenci okuldan kaçmış?”
² “Hangi yolu tercih edersin?”
² “Ne biçim ders bu?”
² “Ne kadar para alabildin?”
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler soru sıfatı olarak kullanılmıştır.
² “Hangi masada çalışmak istersin?”
² “Hangisinde çalışmak istersin?”
Birinci cümledeki “hangi” sözcüğü isme soru sorduğu için soru sıfatıdır. İkinci cümledeki “hangisi” sözcüğü çekim eki aldığı ve ismin yerine kullanıldığı için soru zamiri görevindedir.
L Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru, bir sıfatla sağlanmıştır?
A) Ödevini yapmayı nasıl unutursun?
B) Kütüphaneden hangi kitapları aldınız?
C) Kimler benimle top oynamaya gelecek?
D) Gecenin bu saatinde nereye gidiyor?
(1998 – DPY)
J Çözüm:
Cümlelerdeki soru anlamlı sözcüklere bakalım. A’da “nasıl” sözcüğü “unutmak” fiiline soru sorduğu için “zarf” olarak kullanılmıştır. C’deki “kimler” sözcüğü, “insanların” yerine kullanıldığı için soru zamiri görevindedir. D’deki “nereye” sözcüğü yine bir ismin yerini tuttuğu için soru zamiridir. B’deki “hangi” sözcüğü, “kitaplar” ismini soru yoluyla belirttiği için sıfat görevindedir. Dolayısıyla cümlenin soru anlamı soru sıfatı ile sağlanmıştır.
Cevap B’dir.
M Bir sıfat birden çok adı niteleyebilir.
² “Büyük binalar, işyerleri, apartmanlar gördüm.”
² “Tatlı elmalar, erikler, şeftaliler aldım.”
M Birden çok sıfat bir adı niteleyebilir.
² “Terbiyeli, titiz ve çalışkan bir insandı.”
² “Güçlü, düzgün bir fiziği vardı.”
Sıfatlarda Pekiştirme:
Anlamı kuvvetlendirmek için sıfatlar çeşitli yollarla pekiştirmeli olarak kullanılabilir.
Kimi niteleme sıfatlarının ilk ünlüsüne kadar olan bölümü alınarak “m, p, r, s” ünsüzlerinden biri getirilir ve sıfat pekiştirilir:
Kırmızı – kıpkırmızı yanak
Beyaz – bembeyaz önlük
Temiz – tertemiz gömlek
Mor – mosmor göz
Bunların dışında araya “-e, -a” sesi gelerek pekiştirme yapılır:
Sağlam – sapasağlam ev
Yalnız – yapayalnız insan
İkilemeler sıfat görevinde oldukları zaman pekiştirmeli olarak kullanılabilir:
İri iri elmalar
Sarı sarı ayvalar
Yeşil yeşil erikler
Sıfatlarda Küçültme:
Sıfatlara küçültme eklerinin getirilmesiyle türetilen sıfatlardır. Dilimizdeki küçültme ekleri şunlardır: -ce, -cik, -(i)msi, -(i)mtırak.
minicik kedi
büyücek bir taş
ekşimsi erik
yeşilimtırak ovalar
Unvan (San) Sıfatları:
İnsanların adlarına takılan saygı, tanıtma ve kariyer bildiren sıfatlardır. Unvan sıfatları büyük harfle başlar. Bazı unvan sıfatları isimden sonra gelebilir:
Doktor Celal, Sayın Hasan Özer, Mehmet Bey, Aslı Hanım, Ziya Paşa...
L Örnek:
“-ca, -ce” eki aşağıdaki cümlelerin hangisinde eklendiği sözcüğe küçültme anlamı katmıştır?
A) Çocuklarını iyice doyurdu.
B) Hazırladığın kitapçık bence iyidir.
C) Onun çocukça davranışlarına alıştık.
D) Eline büyükçe bir elma aldı.
(1994 – DPY)
J Çözüm:
A, B, C’deki “-ce, -ca” ekleri sözcüğe küçültme anlamı katmamıştır. A’da “oldukça, çok”; B’de “bana göre”, C’de “çocuk davranışlarına benzer” anlamında kullanılmıştır. D’de ise “büyük değil, büyüğe yakın” anlamında olduğundan küçültmeli olarak kullanılmıştır.
Cevap D’dir.
L Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirme sıfatı vardır?
A) Büyücek bir evde oturuyor.
B) Kapkara gözleriyle etrafı süzüyor.
C) Ekşimsi elmaları iştahla yiyor.
D) Sarımtırak otların arasında dolaşıyor.
(1993 – DPY)
J Çözüm:
Pekiştirme, anlamı kuvvetlendirmektedir. Sadece B’deki “kapkara” sözcüğü “göz” ismini nitelemiş ve pekiştirmeli olarak kullanılmıştır. A’daki “büyücek” C’deki “ekşimsi” ve D’deki “sarımtırak” sıfatları küçültme eki alarak küçültme anlamında kullanılmıştır.
Cevap B’dir.
Adlaşmış Sıfat
Sıfat olarak kullanılan sözcüklerin niteledikleri ya da belirttikleri adlar kullanılmazsa, sıfat olan sözcük adlaşır. Buna “adlaşmış sıfat” denir. Bu durumda adın üzerindeki ekler sıfata geçer:
² “Zengin insanlar da ağlar.”
² “Zenginler de ağlar.”
Birinci cümlede, “zengin” sıfatı “insanlar” ismini nitelemektedir. İkinci cümlede, bu sıfatın nitelediği “insan” sözcüğü düşer ve “-lar” eki “zengin” sözcüğüne eklenir. Artık “zenginler” sözcüğü adlaşmış sıfattır.
² “Tembel insanlar başarılı olamaz.”
(sıfat)
² “Tembeller başarılı olamaz.”
(adlaşmış sıfat)
M Adlaşmış sıfattan sonra bir ad daha gelirse, anlam karışıklığı olmaması için araya virgül konur.
² “Yaralı, hemşireye sordu.”
² “Toprak, yolun kenarına yığılmış.”
L Örnek:
“Bazı sıfat tamlamalarında tamlanan düşer ve onun görevini tamlayan üstlenir.”
Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde, bu açıklamaya uygun bir örnek verilmiştir?
A) Beylik çeşmeden su içme.
B) Borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir.
C) Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin.
D) Akan su yosun tutmaz.
(1997 – FL)
J Çözüm:
Soruda adlaşmış sıfat sorulmaktadır. Adlaşmış sıfat, başka bir tabirle tamlayanı düşmüş sıfat tamlamasıdır. Seçeneklere bakarsak; C’de “tembel” sözcüğü aslında sıfattır. Sıfat tamlaması sıfat şekline girince “tembel insana” olur. Fakat cümlede, “insan” ismi düşmüş ve bu isimdeki “-a” eki sıfat olan sözcüğe eklenerek sözcük adlaşmış sıfat görevinde kullanılmıştır.
Cevap C’dir.
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
Türkçede sözcüklerin isim ve fiil soylu olmak üzere temelde iki grupta incelendiğini söylemiştik. Sıfatlar, isim soylu sözcükleri niteleyen veya belirten ön adlarken; zarflar da fiil soylu sözcükleri niteleyen veya belirten sözcüklerdir. Niteleme ve belirtme yönünden aynı özelliği taşıyan sıfat ve zarflar, niteledikleri veya belirttikleri sözcüklerin özelliklerine göre farklılık gösterir.
Zarflar daha geniş tanımıyla; fiilleri, fiilimsileri, bir başka zarfı ve sıfatları niteleyen veya belirten sözcüklerdir.
Sıfatla zarfın farklı kullanımına bir örnek verelim:
² “Konuşmacıya böyle saçma sapan sorular yöneltmeyin.” cümlesindeki “saçma sapan” söz öbeği “soru” ismini nitelediği için sıfattır. “Nasıl soru?” sorusuna “saçma sapan” sözcüğü cevap verir. Dikkat edilirse, soru isme sorulmuştur.
² “Toplantıda hemen herkes saçma sapan konuştu.” cümlesinde de, “saçma sapan” söz öbeği “konuşmak” fiilini nitelediği için zarftır. “Nasıl konuştu?” sorusu fiile sorulmuştur.
Zarfların dört ayrı kullanımı vardır:
M Zarflar cümlede yüklem görevinde bulunan fiilleri niteler. ZARF + FİİL = ZARF
² “Benimle doğru konuş.”
zarf fiil
² “Araba hızla yanımdan geçti.”
zarf fiil
² “Yarın okula gitmiyorum.”
zarf fiil
Yukarıdaki cümlelerde zarflar durum ve zaman yönünden fiilleri (yüklemleri) tamamlamışlardır. Zarf olan sözcük ile fiil arasına başka sözcükler girebilir. Üçüncü cümle bunu örneklendirmektedir.
M Zarflar, fiilimsileri niteler.
ZARF + FİİLİMSİ = ZARF
² “Benimle doğru konuşanı affederim.”
zarf fiilimsi
² “Yavaş yürümek bizim zararımıza.”
zarf fiilimsi
² “Tek başına vuruşarak eşkiyaları dağıttı.”
zarf fiilimsi
Yukarıdaki cümlelerde zarf olan sözcükler fiilden türemiş fiilimsileri anlam yönünden tamamlamıştır.
Fiilimsiler, fiilden türeyip fiilin birkaç özelliğini kaybetmiş sözcüklerdir.
M Zarflar, başka zarfları anlamca tamamlayabilir.
ZARF + ZARF = ZARF
² “Kilo almak için daha çok yemelisin.”
zarf zarf fiil
² “Ona yetişmek için çok hızlı yürüdük.”
zarf zarf fiil
² “Çocuklar oldukça güzel yürüyorlar.”
zarf zarf fiil
Yukarıdaki cümlelerde geçen zarflar, bir başka zarfı derecelendirmiştir. Mesela; üçüncü cümledeki “güzel” sözcüğü fiili nitelediği için zarf olmuştur. “Oldukça” sözcüğü de zarf olan “güzel” sözcüğünü derecelendirip zarf görevinde kullanılmıştır.
M Zarflar, sıfatları anlam yönünden tamamlayabilir.
ZARF + SIFAT (İSİM) = ZARF
² “En doğru cevabı kim verdi?”
zarf sıfat isim
² “Bundan sonra daha iyi elbiseler giyeceğim.”
zarf sıfat isim
² “Pek yaramaz bir çocuğunuz var.”
zarf sıfat isim
Yukarıdaki zarflar, bir ismi niteleyip sıfat olan sözcükleri derecelendirmiştir.
L Örnek:
“Boş” kelimesi, hangi cümlede zarf görevindedir?
A) Boş sokaklardan geçerek eve girdi.
B) Çocuklar boş arsada oynuyorlar.
C) Yeni evimiz iki aydır boş duruyor.
D) Hayret! Bu ev daha dün boştu.
(1996 – DPY)
J Çözüm:
İsmi niteleyen sözcük sıfat; fiili niteleyen sözcük zarftır. Buna göre; A’da ve B’deki “boş” sözcüğü sırasıyla “sokak” ve “arsa” isimlerini nitelediği için sıfat görevindedir. D’de “boş” sözcüğü ekeylem alarak isim soylu bir yüklem olmuştur. C’deki “boş” sözcüğü de, “duruyor” fiilini (yüklemini) nitelediği için zarf görevindedir.
Cevap C’dir.
1- Durum Zarfları:
Fiillerin, fiilimsilerin durumunu, nasıl yapıldıklarını anlatan sözcüklerdir. Fiile sorulan “nasıl” sorusu durum zarfını verir. Bu zarflar niteleme özelliği taşır.
² “Konuyu saptırma, ne demek istediğini açık söyle.” cümlesinde “açık” sözcüğü “söyle” fiilini durum yönünden nitelemiştir. Söyleme işinin “açık, anlaşılır, net” olması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca fiile “Nasıl söylesin?” sorusunu sorarsak “açık” cevabını alırız.
² “Çocuk sessizce içeri girdi.”
² “Anlatılanları güzelce dinledik.”
² “Serpil koşarak gitti.”
² “Etrafındakileri şaşkın şaşkın seyrediyordu.”
² “Çaresiz kalınca kabul etti.”
² “Güzel konuşmak emek ister.”
Yukarıdaki altı çizili sözcükler fiilleri ve fiilimsileri durum yönünden niteledikleri için durum zarfıdır.
L Örnek:
Aşağıdaki ikilemelerin hangisi, “Arkadaşları ile tek tek vedalaştı.” cümlesindekiyle aynı görevde kullanılmıştır?
A) Misafirlere sıcak sıcak çay ikram etti.
B) İnsanlar sıra sıra kuyruklar meydana getirdiler.
C) Seve seve, kendisine verilen işi yaptı.
D) Arkadaşına uzun uzun mektuplar yazdı.
(1990 – FL)
J Çözüm:
Soru kökündeki cümlede, “tek tek” ikilemesi görevce zarftır. Çünkü bu ikileme “vedalaştı” fiilini durum yönünden nitelemektedir. Aynı özelliği gösteren ikileme C’deki “seve seve” ikilemesidir. Bu ikileme, “iş yapma” fiilini durum yönünden nitelemiştir. A, B ve D’deki ikilemeler ise bir ismi niteledikleri için sıfat görevindedir.
Cevap C’dir.
2- Zaman Zarfları:
Fiil ve fiilimsinin zamanını bildiren, onları zaman yönünden tamamlayan sözcüklerdir. Bu zarflar “ne zaman” sorusuna yanıt verir.
² “Başından geçenleri yarın anlatacak.” cümlesinde “yarın” sözcüğü eylemin zamanını, gerçekleşeceği anı anlattığı için zaman zarfı görevindedir.
² “Artık kendine çeki düzen verirsin.”
² “Kardeşin şimdi gelecek.”
² “İki gün sonra tatile çıkacağız.”
² “Ben sana sonra uğrarım.”
² “Akşam erken yatacağını biliyordu.”
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcük ve sözcük grupları da zaman zarfıdır.
Zaman anlamlı bazı sözcükler isim olarak kullanılabilirler. Mesela;
² “Sessiz adımlarla akşam yürüyor.” cümlesinde akşam sözcüğü eylemin zamanını bildirmemektedir. Kişileştirilerek isim görevinde kullanılmıştır.
Ek fiille çekimlenerek yüklem olmuş isim soylu sözcüklerin zamanını bildiren sözcükler de zaman zarfı görevindedir:
² “Çocuk az önce burada yoktu.” cümlesinde “yok” ismi “-tu” ek fiille çekimlenmiştir. “az önce” söz grubu burada zaman anlamı verdiği için zaman zarfı görevindedir.
L Örnek:
“Daha” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı görevde kullanılmıştır?
A) Daha para istiyor musun?
B) Daha iş var mı?
C) Daha işim bitmedi.
D) Daha kitap okuyacak mısın?
J Çözüm:
A, B ve D’deki “daha” sözcükleri ismi niteledikleri için sıfat görevindedir. C’deki “daha” sözcüğü, “zaman” anlamı taşıdığı için zaman zarfı olarak kullanılmıştır. Bu cümledeki “daha” sözcüğü “henüz” anlamındadır.
Cevap C’dir.
L Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük zaman bildirmez?
A) Konuşmaya başladığında ışıklar söndü.
B) O, artık benimle görüşmeyecekmiş.
C) İleride ne olacağı bilinmez.
D) Günümüzün büyük bir kısmını işte geçiriyoruz.
(2004/OKS)
Cevap D’dir.
3- Yer – Yön Zarfları:
Yer-yön zarfları fiilin yöneldiği yeri bildiren zarflardır. Fiile sorulan “nereye” sorusuna cevap verir ve ek almaz: aşağı, yukarı, ileri, geri, dışarı, öte, beri... Bu sözcükler ismin “-i, -e, -de, -den” hal eklerini almaz.
² “Herkes telaşla dışarı çıkıyordu.” cümlesinde “dışarı” sözcüğü “çıkma” eyleminin yönünü belirttiği için yer-yön zarfı durumundadır. Aynı cümleyi şöyle ifade edersek;
² “Herkes telaşla dışarıya çıkıyordu.” bu cümledeki “dışarıya” sözcüğü zarf değil, isimdir. Çünkü ismin -e hal ekini almıştır.
² “Çocuklar biraz önce aşağı indiler.”
² “Arabayı ileri almak gerekiyor.”
² “Beri gel ki anlayasın.”
M Yer – yön zarfları cümlede zarf tümleci görevindedir. Ancak bu sözcükler ismin “-e, -de, -den” hal eklerini alırsa dolaylı tümleç olur.
² “Onlara yetişmek için yukarı çıktı.” cümlesinde zarf tümlecidir.
² “Onlara yetişmek için yukarıya çıktı.” cümlesinde de dolaylı tümleçtir.
² “Yukarı tertemiz duruyor, biz aşağıyı temizleyelim.” cümlesinde “yukarı” sözcüğü isimdir; çünkü bir yer ismidir. Buradaki kasıt yön değil, bir oda anlamındadır.
L Örnek:
Bugün dinlenip yarın gidecek.
Biraz evvel dışarı çıktı.
Sınıfını geçince sevinçli geldi.
Kazanmak için çok çalıştı.
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) İsim olmaları B) Zarf olmaları
C) Edat olmaları D) Sıfat olmaları
(1991 – DPY)
J Çözüm:
Sözcükleri tek tek inceleyelim. Birinci sözcük zaman anlamlı olduğu için zaman zarfıdır. İkinci sözcük yer – yön bildirdiği için yer – yön zarfıdır. Üçüncü sözcük, gelme eylemini durum yönünden nitelediği için durum zarfıdır. Dördüncü sözcük “çalışmak” eylemini azlık – çokluk (miktar) olarak belirtmiştir. O zaman bütün sözcükler zarftır.
Cevap B’dir.
4- Azlık – Çokluk (Miktar) Zarfları:
Ölçü, miktar bildiren zarflardır.
Fiilin, fiilimsinin, zarfın ve sıfatın miktarlarını bildiren geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu zarflar genellikle “ne kadar” sorusuna cevap verir.
² “Kağıtlardan biraz daha alabilir miyim?” cümlesinde “alabilmek” fiilinin miktarını bildirmektedir. Fiile “ne kadar” sorusu sorulunca cevap olarak “biraz” zarfı verilir.
² “Çok yaşlı bir adamdı.” cümlesinde ise, “yaşlı” sıfatını derecelendiren “çok” sözcüğü yine miktar zarfıdır. “Ne kadar yaşlı” sorusuna “çok” sözcüğü cevap verir.
² “Böyle çok fazla konuşma.” cümlesinde de, “çok” sözcüğü “fazla” zarfını derecelendirdiği için miktar zarfı durumundadır.
² “En çalışkanlar bu sınıfa toplanmış.” cümlesinde ise, “çalışkanlar” adlaşmış sıfatını “en” sözcüğü tamamlayarak yine miktar zarfı görevinde kullanılmıştır.
² “Senden daha başarılısını göremedim.”
² “Bugün nedense az konuştu.”
² “Bu konuda da pek çok hatan var.”
Yukarıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcükler miktar zarfıdır.
L Örnek:
“Az” kelimesinin çeşidi hangi cümlede diğerlerinden farklıdır?
A) Az tamah çok ziyan getirir.
B) Çok düşünüp az konuşmalı.
C) Harçlığından henüz çok az harcamıştı.
D) Vakit öğleyi az geçmişti.
(1996 – ATML)
J Çözüm:
“Az” kelimesi, ismi belirtirse sıfat; fiili belirtirse zarf olur. Seçeneklere bakarsak, A’da “az” sözcüğü “tamah” ismini, B’de “konuşmak” fiilini, C’de “harcamak” fiilini ve D’de “geçmek” fiilini belirtmiştir. Sonuç olarak B, C ve D’de fiillerin miktarlarını belirten sözcük miktar zarfıdır. A’da ise sıfat durumundadır.
Cevap A’dır.
5- Soru Zarfları:
Fiilleri ve fiilimsileri soru yoluyla tamamlayan zarflardır. İsimleri soru yoluyla tamamlayan soru sıfatlarıyla karıştırılmamalıdır.
² “Ne zaman tükenecek bu dertler?” cümlesinde “tükenmek” fiilini soru yoluyla tamamlayan “ne zaman” sözcüğü soru zarfıdır.
² “Nasıl konuştuğunu bana anlatır mısın?” cümlesinde de, “nasıl” soru sözcüğü “konuştuğunu” fiilimsisini tamamlamıştır.
² “Niçin yaramazlık yapıyorsun?”
² “Burada daha ne kadar kalacaksın?”
² “Neden beklemedin beni?”
M “Ne” sözcüğü “niçin” anlamında olursa soru zarfı; bir ismin yerini tutarsa soru zamiri olur. İsimle kullanılırsa sıfat olur.
² “Ne dönüp duruyor havada kuşlar?” cümlesinde “ne” sözcüğü “niçin dönüp duruyor” anlamında olduğu için soru zarfıdır.
² “Bana Ankara’dan ne getirdin?” cümlesinde ise “ne” soru sözcüğü “niçin” anlamında kullanılmayıp; bir ismin, varlığın yerini tuttuğu için soru zamiri görevinde kullanılmıştır. Bu tür durumlarda “ne” sözcüğü yerine “niçin” sözcüğü getirilerek anlama dikkat edilir.
² “Bu, ne mantık böyle.” cümlesinde de, “ne” sözcüğü “mantık” ismiyle kullanıldığı için sıfat görevindedir.
M “Ne” sözcüğü bazen soru anlamını yitirip pekiştirme anlamı taşıyabilir.
² “Ne sağlam bir arabaymış bu.” cümlesinde, “sağlam” sıfatını pekiştirmek için “ne” sözcüğü kullanılmıştır.
L Örnek:
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne” sözcüğünün çeşidi farklıdır?
A) Buradan ne gün ayrılıyorsun?
B) Baban ne iş yapıyor?
C) Bu, ne kıyafet böyle?
D) Bugün pazardan ne aldın?
(1996 – FL/AÖL)
J Çözüm:
A, B ve C’deki “ne” sözcükleri sırasıyla, “gün, iş ve kıyafet” isimlerini soru yoluyla tamamladığı için sıfattır. D’deki “ne” sözcüğü ise bir şeyin yerine kullanıldığı için soru zamiri görevindedir.
Cevap D’dir.
L Örnek:
“Ne güzel ve eğlenceli bir yer.” ifadesindeki “ne” sözcüğünün cümledeki işlevi nedir?
A) Soru anlamı katmak
B) Olumsuzluk anlamı katmak
C) Anlamı daraltmak
D) Anlamı pekiştirmek
(1994 – DPY)
J Çözüm:
“Güzel ve eğlenceli bir yer” derken, yerin önemli özellikleri, çekiciliği anlatılmıştır. “Ne” sözcüğü de bu anlamı pekiştirmek, kuvvetlendirmek için kullanılmıştır. Sözcük bu kullanımda soru anlamını yitirmiştir.
Cevap D’dir.
L Örnek:
Ufukta şimdi güneş sönmek üzere sallanıyor,
Şu var ki çehresi hâlâ pırıl pırıl yanıyor.
Beyitte geçen aşağıdaki kelimelerden hangisi durum bildiriyor?
A) Şimdi B) Güneş C) Hâlâ D) Pırıl pırıl
(1998 – DPY)
J Çözüm:
Durum bildiren sözcükler bir şeyin nasıl olduğunu ya da nasıl gerçekleştiğini bildirir. Bu beyitte, “pırıl pırıl” söz öbeği, “yanıyor” fiilini durum yönünden nitelemiştir. Diğer sözcüklerde böyle bir kullanım söz konusu değildir.
Cevap D’dir.
L Örnek:
Acele acele bir çorba yaptı.
Tabakları masaya sıra sıra dizdi.
Ekmekleri ince ince kesti.
Çocukları birkaç kez çağırdı.
Cümlelerdeki altı çizili kelime gruplarının ortak yönü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Zarf olmaları B) İkileme olmaları
C) İsim olmaları D) Sıfat olmaları
(1994 – FL)
J Çözüm:
Cümlelerdeki söz öbeklerini sırasıyla inceleyelim. A’daki “acele acele” bir ikilemedir ve “yapmak” eylemini nitelemiştir; bu yönüyle zarf olur. B’deki “sıra sıra” söz grubu ikileme olup “dinmek” fiilini nitelediği için zarf olmuştur. C’deki “ince ince” söz öbeği ikilemedir ve “kesmek” fiilini nitelediği için zarf olmuştur. D’deki “birkaç kez” söz öbeği ikileme değildir; ama “çağırmak” fiilini tamamladığı için zarf olarak kullanılmıştır.
Cevap A’dır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ne” sözcüğünün türü diğerlerinden farklıdır?
A) Ona, ne yaptınız da bu hâle geldi?
B) Bu ne kıyafet böyle, anlayamadım.
C) Eğitim konusunda ne öneri getirdiniz?
D) Ne gün geleceklerini henüz söylemediler.
(2004/OKS)
Cevap A’dır.
1- “Gönlümün sarmak için yandığı bin bir güzeli...”
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “bin bir” sözcüğünün türü ile aynı olan bir sözcük kullanılmıştır?
A) Derinden derine ırmaklar ağlar.
B) Namluya dayanır, yola dalarsın.
C) Nerdeyse gelecek beklediklerin.
D) Coşarak ruhumun bütün hevesi.
2- “Karlı gönlümde güne; gördü kızıl bir yaprak.”
cümlesindeki altı çizili kelimelerin çeşitleri hangi seçenekte doğru verilmiştir?
A) İsim, isim, isim B) İsim, sıfat, isim
C) Sıfat, sıfat, isim D) Sıfat, isim, sıfat
3- Birden fazla sıfat bir ismi niteleyebildiği gibi, bir sıfat birden fazla ismi de niteleyebilir.
Bu açıklamaya göre, aşağıdakilerden hangisi diğerlerinden farklıdır?
A) Okulunuza yeni ve birikimli bir öğretmen gelmiş.
B) Çözülmüş Türkçe ve Coğrafya sorularını bulamadım.
C) Daha tamamlanacak işler, çalışmalar var.
D) Kaliteli gömlek ve pantolonları bir kenara koyun.
4- “Sana bir gölge belirmişti kuş uçmaz yoldan.” cümlesindeki altı çizili sözcüklerin türleri hangi seçenekte doğru verilmiştir?
A) Zamir, sıfat, fiil, isim
B) Sıfat, sıfat, fiil, isim
C) Zarf, sıfat, isim, isim
D) Sıfat, isim, fiil, zarf
5- Bazı sıfat tamlamalarında tamlanan düşerek bunun anlam ve görevini tamlayan üstlenir.
Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek verilmemiştir?
A) Deliye taş atma, başına taş yağdırır.
B) Denize düşen yılana sarılır.
C) Akıllı düşman, deli dosttan iyidir.
D) Danışan dağı aşmış, danışmayan düz ovada yolu şaşmış.
6- Yanımızdan geçiyor ağır ağır kervanlar,
Bir derebeyi gibi kurulmuş eski hanlar.
Beyitte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi durum zarfıdır?
A) ağır ağır B) bir C) gibi D) eski
7- “Ufacık çocuğun simsiyah saçları omuzlarına kadar iniyordu.”
Yukarıdaki cümlede geçen “ufacık” ve “simsiyah” sıfatlarının anlamları aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pekiştirme – Küçültme
B) Küçümseme – Pekiştirme
C) Sevgi – Pekiştirme
D) Küçültme – Pekiştirme
8- Bir ismi tek bir kelimeymiş gibi niteleyen birden fazla kelimeye “sıfat grubu” denir.
Bu tanıma göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat grubu kullanılmıştır?
A) Kızgın güneş etrafa cehennem havası veriyordu.
B) Mahallemizin yeni işe başlayan bekçisi geldi.
C) Dağın tepesine çıkabilmek için uzunca bir yoldan geçtik.
D) Dün akşam arabamla kaza yaptım.
9- Aşağıdaki cümlelerde geçen pekiştirmegknfgngYGHSGHlerden hangisi farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Korkudan bembeyaz bir yüzle çıkageldi.
B) Sağlıklı, akıllı ve güzel mi güzel bir
C) Buralar eskiden yemyeşil örtüyle kaplıydı.
D) Zavallı kadın güpegündüz soyulmuş.
10- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük adlaşmış sıfat değildir?
A) Bahçemizde güzel güzel kirazlar topladık.
B) Çalışkanlar her zaman başarır.
C) Zenginler de ağlar.
D) Kimsesizler bir gün gülecek.
11- Akşam pembeleşiyor bembeyaz tepelerde.
Eğiliyor bulutlar engine perde perde.
Yukarıdaki dizelerde geçen altı çizili sözcüklerin türleri hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?
A) Zarf, sıfat, zarf B) Zarf, sıfat, sıfat
C) İsim, sıfat, sıfat D) İsim, sıfat, zarf
12- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı zarfla sağlanmıştır?
A) Bu karışık adresi nasıl buldunuz?
B) İki gün sonra mı gelecek?
C) Bunları kaçıncı katta buldunuz?
D) Misafirlerimize ne ikram ettiniz?
13- Zarflar basit, türemiş ve öbekleşmiş biçimleriyle incelenebilir.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili zarflardan hangisi addan türemiştir?
A) Yukarıdaki yol, çalışmalardan dolayı kapatılmış.
B) Koşarak kapıdan içeriye girdi.
C) Üzerine gelen arabayı görünce yana atlayıp canını kurtardı.
D) Çocuk buralarda huzursuz yaşıyordu.
14- “Böyle” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Sen böyle konularda hiç yorum yapma.” göreviyle kullanılmıştır?
A) Böyle kalabalık hayatımda görmedim.
B) Bu konuyu böyle dile getirmen yanlış olmuş.
C) Tanımadıklarınla böyle konuşmanı istemiyorum.
D) Böylesini, inanın, başka bir yerde bulamazsınız.
15- I. Bu zamanın şartlarına uyum sağlayamı-
yorum.
II. Bu başarının arkasında ne sırlar var?
III. Doğru olanı bu değildir.
IV. Bu kararsızlık ne zaman bitecek?
Yukarıdaki cümlelerde geçen “bu” sözcüklerinden hangisi ya da hangileri sıfat görevinde kullanılmıştır?
A) Yalnız I B) I – II
C) I – II – IV D) III – IV
16- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, soyut bir addan türeyip somut bir adı niteleyen bir sıfat kullanılmıştır?
A) Bu kadar duygulu bir insan olmadığını biliyorsun.
B) Sıcak havaların etkisiyle insanlar iyice ağırlaştı.
C) Geyikli örtüyü diğer masaya serelim.
D) Uçakla, dün ağaçlı tarlaların üzerinden geçtik.
17- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “öbekleşmiş zarf” kullanılmıştır?
A) Büyük insanlar da sıradan insanlarda bulunan birçok niteliği taşırlar.
B) Çıksam dağların yücesine, oradan evrende garip kalmış cismime baksam.
C) Er geç, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlayacaksın.
D) Hâlâ, gelecekten bir şeyler bekliyoruz; ama aslında geçmiş oluyoruz.
1- “Bembeyaz tenince tüterdi yer yer,
Daha dün anandan emdiğin sütler.
Gelişmiş görünce seni bu sefer,
Dedim ki: Bir içim suya dönmüşsün.
Dörtlükte geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi sıfat veya zarf değildir?
A) seni B) yer yer
C) bembeyaz D) daha
2- Gezerken bu yolda ben akşamları
Ruhuna cihanın dolar gamları
Bir kere görmeden sizi.
Yukarıdaki dizelerde geçen altı çizili sözcüklerin türleri hangi seçenekte doğru verilmiştir?
A) Sıfat, zarf, isim, zamir
B) Sıfat, isim, isim, zamir
C) Zarf, isim, sıfat, zamir
D) Sıfat, zarf, isim, isim
3- 1. Ağlayan şarkılar
2. Hangi güzellik
3. Bazı zamanlar
4. Yumuşak mendil
Yukarıdaki numaralanmış altı çizili kelimelerin hangisi veya hangileri niteleme sıfatıdır?
A) Yalnız 1 B) 1 – 2
C) 1 – 4 D) Yalnız 4
4- “Siz, öğrencilerinize ne gibi imkanlar veriyorsunuz?” cümlesindeki “ne gibi” sözcüğü görevce, aşağıdakilerden hangisinde “nasıl” sözcüğü ile özdeş kullanımdadır?
A) Yeni sınav sisteminde nasıl ders çalışıl-malıdır?
B) Onları nasıl dışladığını anlattı.
C) Nasıl olur da beni almadan gidebilirsiniz?
D) Bu soruna nasıl bir çözüm önermeyi düşünüyorsun?
5- Birdenbire kıpkızıl birkaç satırla yandı.
Bu dört mısra değildi, sanki dört damla kandı.
Yukarıdaki mısralarda geçen “kıpkızıl” sıfatının buradaki işlevi nedir?
A) Anlamı daraltmak
B) Anlama olumsuzluk katmak
C) Anlama netlik kazandırmak
D) Anlamı pekiştirmek
6- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamı sıfatla sağlanmıştır?
A) Okula gelen çiçekleri siz mi gönderdiniz?
B) Orayı nasıl bulacağım biliyor musun?
C) O kibar insanı neden küstürdünüz?
D) Hangi zamandan kalma, bu duygular?
7- Sakın bir söz söyleme... Yüzüme bakma sakın!
Sesini duyan olur, sana göz koyan olur.
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın
Anan bile okşasa benim bağrım kan olur...
Yukarıdaki şarkı sözlerinde aşağıdakilerden hangisi bulunmaz?
A) Adlaşmış sıfat B) Belgisiz sıfat
C) Niteleme sıfatı D) Kişi zamiri
8- “O” sözcüğü bir ismin yerine kullanılırsa zamir; bir ismi nitelerse işaret sıfatı olur.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “o” sözcüğü işaret sıfatı olarak kullanılmamıştır?
A) O, herkesin sevgiyle andığı bir insandı.
B) Nerde o şevk, o heyecan...
C) Radyoda çalan o şarkıydı galiba!
D) O zamanlarda böyle rakipsiz değildik.
9- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zarf, isim tamlaması şeklindedir?
A) Okullarımız bugün saat ikide tatil edilecek.
B) Yarının sonunu bir görebilsem.
C) Akşamın köründe bu işleri yapmak zorunda mıyız?
D) Her sabah annemle en az yarım saat koşarız.
10- Ne sabahı göreyim ne sabah görüneyim.
Gündüzler size kalsın verin karanlıkları
Yukarıdaki cümlede geçen altı çizili sözcüklerin türleri hangi seçenekte doğru verilmiştir?
A) Zarf, zarf, zamir B) İsim, zarf, zamir
C) Zarf, zarf, isim D) Sıfat, zarf, zamir
11- I. Buralarda ne yiyip ne içiyorsun?
II. Ne sen beni bekle ne ben seni arzulayayım.
III. Sabahtan beri ne gülüp duruyorsun?
IV. İstediğin zaman derslerden ne kaçıyorsun?
V. İçinizde ne yakınız?
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde “ne” sözcükleri zarf (belirteç) görevinde kullanılmıştır?
A) I – II B) III – IV
C) III – V D) IV – V
12- “En” nicelik zarfı aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde bir sözcüğün anlamını etkilemiştir?
A) Dersanemizin en haylaz öğrencileri bile sınavda iyi puan almışlar.
B) En güzel, en temiz duygular insanlar için olmalı.
C) En akıllısını buraya getirin?
D) Bu yarışmada en çalışkan iki öğrencimize şans vereceğiz.
13- İsimleri niteleyen ikilemeler sıfat, fiilleri niteleyen ikilemeler de zarf görevindedir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki ikileme diğerlerinden farklıdır?
A) Ağacın eğri büğrü bir dalına oturmuş, şarkı söylüyordu.
B) Yarım yamalak İngilizcesiyle herkese hava atıyor.
C) Demet demet çiçeklerle çıkageldi.
D) Yeni aldığımız elemanlar harıl harıl çalışıyor.
14- “Bu söylediklerimin elbette arkasında olacağım.”
Cümlesindeki “elbette” sözünün türüyle aynı olan bir sözcük hangi cümlede kullanılmıştır?
A) Kimseye hesap vermek zorunda değilim.
B) Bu suçu asla üzerime almam.
C) İnsanlar hakkında kesin yargılarda bulunmamalısın.
D) “Mutlaka” sözcüğünü kullanmamalıyız.
15- Türkçede her sıfat isim olarak kullanılabilir. Sıfat tamlamalarında, bazen isim düşer ve isimdeki çekim ekleri sıfata geçerek sıfat adlaşır. Buna adlaşmış sıfat denir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıklamayı örneklendiren bir kullanım yoktur?
A) Acı söz duymak istemeyen tatlı söz söylesin.
B) Bunun, en doğru çözüm olduğunu savunuyorum.
C) Yaralı, elindeki mendili sallayarak yardım istiyordu.
D) Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder