11 Temmuz 2008 Cuma

SÖZCÜKTE YAPI



SÖZCÜKTE YAPI

Bilindiği gibi Türkçe sondan eklemeli bir dildir. Bunun için, ekler dilbilgisinin önemli bir konusudur. Her ne kadar, tek başlarına bir anlam taşımasa da ekler, söz­cüklere yeni anlamlar kazandıran, sözcüklerin yeni bir şekil almalarını sağlayan, önemli aynı zamanda çok iyi bilinmesi gereken dil birlikleridir.

Sözcükte yapı denilince şu üç terimi çok iyi bilmemiz gerekiyor:

1- Basit sözcük

Hiçbir yapım eki almayan isim veya fiil kökleridir.

2- Türemiş sözcük

Yapım eki alan isim veya fiil göv­deleridir.

3- Birleşik sözcük

En az iki sözcüğün kaynaşmasın­dan oluşan söz­cüklerdir.

Bu üç terimi anlamak için de şu terimlerin çok iyi bilin­mesi kaçınılmazdır.

a) Kök

b) Gövde

c) Ekler

KÖK:

Kök, bir sözcükteki bütün ekler (yapım ve çekim ekleri) çıkarıldıktan sonra geriye kalan ve anlam öbeklerine ayrılamayan anlamlı en küçük birimdir:

göz-lük-çü-ler göz: Kök (isim)

gel-miş-ler gel-: Kök (fiil)

Her kök bir sözcüktür; ama her sözcük bir kök değildir. Bir sözcükte kökün yeri değişmez; kök her zaman sözcüğün başında yer alır.

Kökler; isim kökleri ve fiil kökleri olmak üzere ikiye ayrılır.

Demek ki sözcük türü olarak Türkçede iki kök var: İsim ve fiil.

baş-la-mak baş (isim kök)

su-la-mak su (isim kök)

çocuk-luk çocuk (isim kök)

bil-gi-li bil- (fiil kök, bilmek)

dur-ak dur- (fiil kök, durmak)

bat-ı bat- (fiil kök, batmak)

MBazı sözcük kökleri hem isim hem de fiil kökü ola­rak kullanılır.

İsim Fiil

Boya boyamak

Yüz yüzmek

At atmak

Göç göçmek

Güven güvenmek

Yaz yazmak

Gül gülmek

Eski eskimek

Sıva sıvamak

Kaz kazmak

Kır kırmak

Kur kurmak

Yar yarmak

Yama yamamak

Bu sözcüklere sesteş ve kökteş sözcükler denir.

Sesteş kök; iki ayrı sözcüğün oluşturduğu bir anlam ifadesidir:

Kökteşlik; sözcüğün cümlede hem isim hem fiil olarak kullanılmasıdır:

² Elindeki boyayla şu kapıyı boyamalısın.

isim fiil

² Yol çok bozuktu.

² Elindeki kitabı bana yolla

Bu cümlelerde “yol” sözcüğünün anlamları farklıdır.

L Örnek:

Aşağıdaki kelimelerden hangisinin kökü fiildir?

A) Kumlu B) Kenarına

C) İşten D) Korkulu

(1996 – FL/AÖL)

J Çözüm:

Sözcükleri anlamlarına dikkat ederek tek tek inceleye­lim.

A) Kumlu : “kum” isim soyludur.

i ii

B) Kenar ı n a : “Kenar” isimdir.

i iyelik y.s. hal eki

C) İş ten: “iş” isimdir.

i hal eki

D) Korkulu : “kork” fiil köküdür.

Fiil fi ii

Cevap D’dir.

GÖVDE

Köklere yapım ekleri getirmek suretiyle elde edilen, anlamları bağlı bulundukları köklere dayandırılan, karşıladıkları nesneler ve hareketlerle mantıki ilgileri bulunan dilbilgisi birliklerine gövde denir. Gövde halin­deki sözcükler türemiş sözcüklerdir.

Gövdeler de isim ve fiil olarak ikiye ayrılır:

Göz: “gözlük, gözlükçü, gözlükçülük” sözcükleri birer isim gövdeleridir. Çünkü kök de isim; türemiş hali de isimdir.

Görmek: “görüş-, görün-, gördür-, görüştür-“ sözcükleri birer fiil gövdeleridir. Çünkü hem kök fiil; hem türemiş hali fiildir.

Öyle ise, gövde halindeki her sözcük türemiş bir söz­cüktür. Çünkü gövde halindeki sözcükler yapım eki alan sözcüklerdir.

EKLER

Genel anlamıyla ek, sözcük kök veya gövdelerinin sonuna getirilerek sözcüklerden yeni yeni kelimeler türetmeye; cümle içinde geçici anlam ilişkileri kurmaya yarayan ve tek başlarına herhangi bir anlam ve işlevi olmayan dilbilgisi unsurlarıdır.

Demek ki ekler anlamsızdır; fakat görevli sözcük bi­rimleridir.

“Öğretmen sınıf girmek” sözcükleri bir cümle oluştur­mamıştır.

Ama, “Öğretmen sınıfa girdi.” sözcükleri bir cümle oluş­turmuştur. Çünkü sözcükler yapım ve çekim ekle­rini almıştır.

Sözcüklerin kök veya gövdelerine getirilen ekler, yapım ve çekim ekleri olarak ikiye ayrılır.

MYapım ekleri ile çekim ekleri arasındaki farkları madde madde sıralayalım.

1- Yapım ekleri, sonlarına eklendikleri kök ve gövdele­rin anlamlarını değiştirdikleri halde, çekim ekleri sonlarına eklendikleri kök veya gövdelerin anla­mlarını değiştirmez.

2- Yapım eki ile sonuna eklendiği sözcük kök veya gövdesi arasındaki ilgi sürekli olduğu halde, bu ilgi çekim eklerinde geçicidir.

3- Yapım eklerinin birkaçı bazı kurallar çerçevesinde üst üste gelebildiği halde çekim eklerinde bu du­rum son derece sınırlıdır.

4- Genellikle sözcüklere önce yapım ekleri, sonra çekim ekleri eklenir: bıçakçımız, öğretmenleri…

5- İstisna birkaç sözcükte çekim ekleri yapım eklerin­den önce gelir:

Anne-m - siz, bahçe- de - ki, ağaç...

ç.e. y.e. ç.e. y.e

M Yapım eki alan sözcük, yapısı bakımından türemiş; çekim eki alan sözcük ise basittir.

L Örnek:

Yıkık kulübenin önünde sakallı bir ihtiyara rastladık.”

I II III IV V VI

cümlesinde altı çizili kelimelerden, hangi seçenekte verilenlerin tamamı türemiştir?

A) I – IV – VI B) I – II – III

C) III – IV – V D) II – V – VI

(1995 – ATML)

J Çözüm:

I. Yıkık

f fi

II. Kulübenin

i y.s. ilgi

III. Ön ü n de

i iyelik y.s. hal eki

IV. Sakal

i ii

V. İhtiyara

i hal eki

VI. Rastla k

i if geç. şahıs

Cevap A’dır.

1- YAPIM EKLERİ

Sözcük kök ve gövdelerine getirilerek yeni kavramların yansıtılmasını, kavramlara karşılık yeni sözcükler ya­pılmasını sağlayan eklerdir. Yeni (türemiş) sözcük­lerde köke bağlı yeni anlamlar söz konusudur.

Türkçede dört çeşit yapım eki vardır; sözcükler de bu eklerle dört yolla türetilir.

a) İsimden isim yapım ekleri

b) İsimden fiil yapım ekleri

c) Fiilden isim yapım ekleri

d) Fiilden fiil yapım ekleri

L Örnek:

Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili

sözcük belirtme durum eki almıştır?

A) İçindeki sızı bir türlü dinmiyordu.

B) Bugünlerde gözü bir şey görmüyordu.

C) Anzer balı hem pahalı, hem bulunmuyor.

D) Tek isteğimiz, onu mutlu görmekti.

(2004/OKS)

Cevap D’dir.

I. İSİMDEN İSİM YAPIM EKLERİ

-lık, lik, luk, lük:

Geçici ve kalıcı isimler yapar: taş-lık, çimen-lik, odun-luk, kömür-lük, baş-lık, yol-luk, insan-lık, genç-lik, öğ­ret-men-lik, doktor-luk...

-çı, çi, çu, çü:

Meslek ismi yapan ektir:

eski-ci, av-cı, yol-cu, aş-çı, bilet-çi, göz-cü, ok-çu, süt-çü, iz-ci, art-çı...

-lı, li, lu, lü:

İsimlerden olumlu ve olumsuz sıfat türetir. Kendinde bulundurma ve bağlılık anlamları ifade eder: baş-lı, bilgi-li, tuz-lu, köy-lü, ev-li, yaş-lı, dert-li, görgü-lü...

-ca, ce, ça, çe:

Çok kullanılan bir ektir:

Alman-ca, Türk-çe, ev-ce, akıl-ca, kanun-ca, ön-ce, millet-çe, dost-ça, arkadaş-ça, sınıf-ça, şişman-ca, yıllar-ca, binler-ce, iyi-ce, dikkatli-ce...

-taş, teş, daş, deş:

Eşitlik, ortaklık bildiren isimler yapar: arka-daş, yurt-taş, öz-deş, ses-teş, yol-daş, ad-daş (adaş), soy-daş...

-incı, inci, ncu, ncü:

Sıra, derece bildiren isimler yapar: bir-inci, altı-ncı, üç-üncü, on-uncu...

-ar, er, (-şar, şer):

Üleştirme sıfatları yapar: on-ar, beş-er, iki-şer...

-z:

Topluluk, eşitlik bildiren sıfatlar yapar:

iki-z, beş-i-z, üç-ü-z..

-cık:

Küçültme ve sevgi bildiren isimler yapar:

dede-cik, yavru-cuk, anne-cik, küçü-cük...

Kalıcı isimler yapar:

bademcik, kızılcık, maymuncuk, Hisarcık, Gölcük...

Eklendiği sözcüğü küçümseme anlamı da katar.

Bunlar insan değil, insancık...

-cak, cek:

Küçültme ve sevgi bildiren isimler yapar:

yumur-cak, büyü(k)-cek, oyun-cak, ev-cek...

-cağız, ceğiz:

Küçültme, küçümseme ve zavallılık gibi anlamlar türe­tir:

çocuk-cağız, adam-cağız, kadın-cağız..

-msı, msu:

Benzerlik ve gibilik ifade eden bir ek olup daha çok renk isimlerine eklenir:

sarı-msı, gri-msi, koyu-msu, beyaz-ımsı, mor-umsu...

-mtırak:

-msı gibi benzerlik ve gibilik ifade eder. Bu ek renk ve tat isimlerine eklenir:

acım-tırak, yeşilim-tırak, ekşi-mtırak..

-leyin:

Zaman isimleri yapar:

sabah-leyin, akşam-leyin, gece-leyin.

İşlek olmayan bazı isimden isim yapım eklerini de birer örnekle gösterelim.

-an/en: oğul-an (oğlan), er-en

-kek: er-kek

-kan: başkan

-cıl, cıl: ölüm-cül, ot-çul

-duruk: boyun-duruk

-man: koca-man, köle-men

-aç: top-aç, kır-aç

-ka, ge: baş-ka, öz-ge

-şın: sarı-şın

-ak: top-ak, ben-ek

-k: top-u-k, sol-u-k

-uz: top-uz

-t: yaş-ı-t, karşı-t

-tı, tu: patır-tı, inil-ti, uğul-tu

-ey: gün-ey, kuz-ey

-sul: yok-sul

II. İSİMDEN FİİL YAPIM EKLERİ:

Bu eklerle elde edilen fiiller, sonlarına eklendikleri isimlerle ilgili çeşitli “olma” ve “yapma” ifade eden ey­lemleri karşılamaktadır.

-la, le: baş-la, göz-le, iğne-le- (mak, mek)...

-al, el: az-al, düz-el, çoğ-al-

-il, ül: ince-l, kısa-l-

-a, e: kan-a, dil-e, tür-e-

ar, er: mor-ar, göğ-er-

-da, de: şarıl-da, kütür-de-

-kır, kür: hıç-kır, püs-kür-

-ık, ik: ac-ık, gec-ik, göz-ük-

-r: deli-r, üf-ü-r-

-sa, se: umur-sa-

MBir sözcük birden fazla yapım eki alabilir.

Kan-a-t-mak, yaz-dır-ıl-mak, göz-lük-çü-lük...

III. FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ

Bu ekler, fiil kök veya gövdelerine gelerek fiilden isim türetirler.

-mak, mek:

Fiilimsileri isim yapar.

ye-mek, ek-mek, az-mak, gir-mek, al-mak, gül-mek, çiz-mek (Eylemin adı)...

-ma, me:

bak-ma, bil-me, danış-ma, görüş-me...

-ış, uş:

İş bildiren isimleri türetir.

aç-ış, sez-iş, bul-uş, gör-üş, oku-y-uş, bekle-y-iş, yürü-y-üş...

-m:

İş bildiren isimler yapar:

seç-im, al-ı-m, yor-u-m, sür-ü-m, geç-i-m…

-gı, kı:

say-gı, sev-gi, duy-gu, at-kı...

-ak:

Fiillerin etkisinde kalan çeşitli nesneleri karşılayan isimler türetir:

kork-ak, ürk-ek, dur-ak, kapa-k, ölç-ek, yat-ak...

-gın, kın:

Genel olarak bir işi çok yapanı, çokça olan nesne­leri karşılayan isimler yapmakta kullanılır:

az-gın, bil-gin, soy-gun, düz-gün, bas-kın, seç-kin, coş-kun, düş-kün, öl-gün, eriş-kin, bez-gin, bıç-kın...

-gan, kan:

Bir işi çok yapanı, çokça olanı ifade eden isimler yapar:

alın-gan, çekin-gen, çalış-kan, giriş-ken, unut-kan...

-ıcı, ici:

Bir işi çok yapan:

bil-ici, bul-ucu, gör-ücü, oyala-y-ıcı, dinle-y-ici, oku-y-ucu, yürü-y-ücü, sür-ücü, sat-ıcı, dilen-ci, gez-ici...

-ç:

inan-ç, sevin-ç, bilin-ç

-ı, i, u, ü:

yap-ı, kaz-ı, diz-i, kork-u, öl-ü, doğ-u, bat-ı, gez-i, aç-ı...

-tı, tü:

alın-tı, gezin-ti, bozun-tu, görün-tü, çık-tı, uy-du...

-enek:

gör-enek, gel-enek, yet-enek, tut-anak, seç-enek, öde-nek...

-ga, ge: bil-ge, dal-ga...

-gıç, giç: bil-giç, başlan-gıç...

-geç, kaç: süz-geç, kıs-kaç, bur-gaç, yüz-geç...

-sı, si: yat-sı, sin-si, tüt-sü...

-t: yoğur-t, um-ut, geç-it, kon-ut, ayır-t...

Ayrıca; ol-ağan; sağ-anak, gel-enek, bas-amak, kıy-mık, il-mik, kus-muk, gül-eç, yat-alak, çök-elek, uç-arı, dön-emeç, yırt-maç, dolam-baç, uy-sal, göç-men, tut-sak, kay-pak, yay-van, yağ-mur, eğlen-ce, sürün-ceme, bul-maca, bil-mece gibi az kullanılan ekleri de verebiliriz.

MSıfatfiil ekleri de fiilden isim soylu sözcükler türe­tir.

-ar, er:

Geçici ve kalıcı isimler yapar:

bak-ar kör, yaz-ar kasa, dön-er koltuk, yaz-ar, gid-er…

-r:

gör-ür göz, bil-ir kişi, gel-ir, yat-ır...

-an:

koş-an adam, gül-en çocuk, kır-an, konuş-an

-mış:

susa-mış toprak, sön-müş ocak...

-dı, tı:

şıpsev-di, külbas-tı...

-dık, tık:

tanı-dık adam, dök-tüğüm su...

-acak, ecek:

varıl-acak menzil, bitiril-ecek iş, yap-acak iş, iç-ecek su..

-ası, esi:

kırıl-ası kol, öpül-esi el..

-maz, mez:

sol-maz çiçek, bit-mez iş, tüken-mez kalem..

IV. FİİLDEN FİİL YAPMA EKLERİ

-ma, -me: al-ma-, bil-me-, geç-me- (mek, mak)...

-n: başla-n-, al-ı-n-, bil-i-n-, gör-ü-n- (mek, mak)...

-l: aç-ıl-, çek-il-, vur-ul-, süz-ül- (mek, mak)...

-ş:

Ortaklık, birlikte yapma ifade eden fiiller türetir:

söyle-ş-, al-ış-, çek-iş-, vur-uş-, gör-üş- (mek, mak)...

-ala, ele: kov-ala-, silk-ele- (mek, mak)...

-dır, tır:

al-dır-, bil-dir-, sor-dur-, aç-tır-, gecik-tir-, yut-tur-, döğüş-tür-, as-tır- (mek, mak)...

-ır, ir: kaç-ır-, iç-ir-, doy-ur-, düş-ür- (mek, mak)...

-der: gön-der- (mek, mak)...

-a: tık-a-, kan-a- (mak, mek)..

-ı: kaz-ı-, sür-ü- (mak, mek)...

-ümse: gül-ümse- (mak, mek)...

-it: ak-ıt-, kok-ut-, kır-ıt-, sap-ıt- (mak, mek)...

MBir ek hem fiile hem isme eklenerek yeni anlamlar türetebilir.

Kapı – cı İsimden isim yapan ek

Yak – ı –cı Fiilden isim yapan ek

Simit – çi İsimden isim yapan ek

Bak – ı – cı Fiilden isim yapan ek

MBazı sözcükler yapım eki aldığında ses kaybına uğrayabilir.

Ad à adaş (d)

Oyun à oynamak (u)

Sarı à sararmak (ı)

Minik à minicik (k)

Bir à bileşik (r)

Devir à devrik (i)

İleri à ilerleme (i)

L Örnek:

Aşağıdaki kelimelerden hangisi, birden çok yapım eki almıştır?

A) Yurttaşlar B) Gençlikten

C) Susuzluğa D) Korkunun

(1997-FL/AÖL)

J Çözüm:

Sözcükleri teker teker inceleyelim.

A) Yurt taş lar

i ii çokluk

(Yapım eki)

B) Genç lik ten

i ii hal eki

(Yapım eki)

C) Su suz luk a

i ii ii hal eki

(Yapım eki) (Yapım eki)

D) Kork u n un

f fi ys ilgi

(Yapım eki)

Cevap C’dir.

2- ÇEKİM EKLERİ

Bu ekler, isim ve fiil soylu sözcüklere gelerek onla­rın çokluk, durum (hal), iyelik, kip, zaman, şahıs v.b. ilişkilere girmelerini sağlayan eklere verilen addır.

Çekim ekleri, eklendiği sözcüklerin anlamında de­ğişiklik yapmaz; sözcüğe bağlı yeni bir anlam tü­retmez.

Çekim ekleri ikiye ayrılır:

a) İsim Çekim Ekleri

b) Fiil Çekim Ekleri

I. İsim Çekim Ekleri

Bu ekler eklendiği sözcüğe (isme) “çoğul, tekil, aitlik” kav­ramlarını verir. İsimlerin diğer söz­cüklerle ilgi­sini kurar.

Dil, tek tek sözcüklerden ibaret bir sözlük kitabı de­ğil; sözcüklerin birbirlerine bağlanmasından doğan bir manzume, bir örgüdür. İşte bu örgüyü kuran ekler çekim ekleridir.

“Sen her şey anlatmak” söz dizimi bir duygu ve dü­şünceyi anlatmamıştır. Aynı sözcükler

“Sana her şeyimi anlatacağım.” şeklinde ise bir duygu ve düşünceyi anlatan bir cümle olmuştur.

Çekim Ekleri

a) Çokluk Eki

b) Durum (hal) ekleri

c) İyelik ekleri

d) Ek – fiil ekleri

e) Tamlama ekleri

1- Çokluk (Çoğul ) Eki (-ler, -lar)

Tekil isimleri çoğul yapmak için sözcüklerin sonuna –ler eki eklenir:

çocuk-lar, ev-ler, köprü-ler...

Bu ek bazı sözcüklere eklendiğinde asıl göre­vinden başka yapım eki görevinde de kullanılabilir:

² Bu akşam Osmanlara gidiyoruz. (aile)

Ayrıca; eklendiği sözcüğü birçok farklı anlam da katabilir:

² Bir mobilyalar almış. (abartma)

² Vali Bey, henüz gelmediler. (saygınlık)

² Geceleri kitap okurum. (genelleme)

² Osmanlılar uzun süre hüküm sürdüler. (soy-sop)

² Bu devlet Fatihleri kaybettiğinden beri... (ben­zer)

2- Durum Ekleri:

1- Belirtme durumu: -i hali: ders-i

2- Yönelme durumu: -e hali: ders-e

3- Bulunma durumu: -de hali: ders-te

4- Çıkma, ayrılma durumu: -den hali: ders-ten

M Bu ekler sadece isim olan sözcüklere eklendiği ve bu anlamları ifade ettiği zaman isim çekim ekidir.

Bu ekler yapım eki görevinde de kullanılabilir:

² Bizi bahçede bekliyormuş. (yer)

ç.e.

(Nerde bekliyormuş: Bahçede) (Bulunma durumu eki)

² Bu cümlenin sözde öznesi “sergi”dir.

y.e.

(Söz ve sözde ayrı anlamlardır.)

² Kapıyı yeni boyamıştı.

ç.e.

(Neyi: Kapıyı) (Belirtme durumu eki)

² Kazı yeni bitti.

y.e.

(Kazmaktan kaz-ı)

M Belirtme eki (-i) 3. şahıs ekinden sonra gelirse araya kaynaştırma harfi (sesi) olarak “n” ünsüzü girer.

Ali’nin göz – ü n ü

i ys hal eki

Bahçenin kapı – n ı

i ys hal eki

L Örnek:

“Bilgi yarışmasında sınıfımızın başarılı olması için
1 2 3

herkesi yardımcı olmaya çağırdık.”

4 5

Cümlesindeki numaralandırılmış kelimelerden hal eki alanların tamamı hangi seçenekte verilmiştir?

A) 2-4-5 B) 1-4-5

C) 1-2-3 D) 2-3-4

(1998-ML)

J Çözüm:

Cümledeki altı çizili sözcükleri inceleyelim:

1. yarış - ma- s - ı - n - da

fk fi ys iyelik ys hal eki

2. baş- ar -ı -

ik if fi ii

3. ol-ma- s - ı

fk fi ys iyelik

4. herkes - i

ik hal eki

5. ol-ma- y - a

fk fi ys hal eki

Cevap B’dir.

L Örnek:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde -dan (-den,

-tan, -ten) ekinin işlevi diğerlerinden farklıdır?

A) Konuşmaktan yorgun düşmüştü.

B) Gözleri rüzgârdan sulanmıştı.

C) Evleri sınıftan görünüyordu.

D) Tozdan hiçbir şey görememiştik.

(2003/OKS)

Cevap C’dir.

L Örnek:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili

sözcüğün aldığı ekin işlevi farklıdır?

A) Çocuklar parktan geliyorlar.

B) Senin geldiğini sonradan öğrendim.

C) Topluluk, genç insanlardan oluşmuştu.

D) O da sıradan bir kişidir.

(2002/OKS)

Cevap A’dır.

3- İyelik Ekleri: (-m, -n, -ı, -mız, -ınız, -ları)

Bu ekler ismin karşıladığı nesnelerin bir şahsa veya bir nesneye ait olduğunu ifade eder:

(dilim, dilin, dili, dilimiz, diliniz, dilleri)

Dersim (Ben) camı (Kapının)

Dersin (Sen) merdivenleri (Okulun)

Dersi (O) boyası (Duvarın)

Dersimiz (Biz) renkleri (Çiçeklerin)

Dersiniz (Siz) boyu (Ağacın)

Dersleri (Onlar) kapağı (Tencerenin)

Bu örnekte görüldüğü gibi iyelik ekleri bir adın veya nesnenin kime, neye ve kaçıncı kişiye ait olduğunu belirtiyor.

M Üçüncü tekil iyelik eki ile belirtme durumu (ismin –i hali) karıştırılmamalıdır. Çünkü, iyelik eki olan “-i” (aitlik), kime ait olduğunu belirtirken, belirtme eki neyi, kimi sorularını karşılar. Yapılan eylemden etkilenen nesneyi gösterir.

Gömlek + i = ?

1- Gömleği ütüledi. (belirtme)

2- Gömleği ütüsüzdü. (iyelik)

Birinci cümlede neyi ütülemiş sorusuna cevap ”gömleğ-i”dir. Ama gömleğin kime ait olduğu belirtil­memiş.

İkinci cümlede kimin gömleği sorusuna (onun) “gömleğ-i” cevabını alıyoruz. Çünkü aitlik belirtiyor.

Yine, iyelik eki ile belirtme eki üst üste bir sözcüğe eklenebilir. Bu durumda birinci ek iyelik, ikinci ek be­lirtme görevindedir.

Gömleğ – i n – i ütülemiş.

i.e k.h. b.e.

L Örnek:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ev” kelimesi iyelik eki almamıştır?

A) Evi çok ucuza sattı.

B) Derslerine hep evinde çalışır.

C) Bence evi güzel bir yerde

D) Evi zevkle döşenmiş.

(1997-DPY)

J Çözüm:

Türkçede –i eki hem hal hem de iyelik eki olarak kulla­nılır. İyelik eki aitlik bildirir; hal eki nesneleri göster­meye, belirtmeye yarar. Ayrıca, “onun” kelimesi ile uyum sağlayan ek iyelik ekidir. Buna göre, B, C ve D’deki “ev” kelimeleri iyelik eki (-i) almıştır. “Onun” kelimesi bu sözcüklerle uyum sağlar. A’daki “ev” ismi –i hal ekini almıştır. Aitlik bildirmez.

Cevap A’dır.

4- Tamlama Ekleri:

İsmin başka bir isimle ilgisi olduğunu ifade eder.

Bu ekler, tamlayan ve tamlanan (adın tamlayan du­rum eki) ekleridir.

1- Tamlayan ekleri:

-ın, -in, -un, -ün veya –nın, -nin, -nun, -nün’dür.

2- Tamlanan ekleri:

-ı, -i, -u, -ü veya –sı, -si, -su, -sü’dür.

Çivi-n- in iz - i kalmıştı duvarda.

T.yan T.nan

(sahiplik) (aitlik)

(Çivinin izi var, iz de çiviye ait.)

MTamlayan eki 1. tekil ile birinci çoğul kişi zamirle­rinde “-ın, -in” değil, “-ım, -im” ekidir.

benim okulum (ben-im okul-um)

bizim babamız (biz-im baba-mız)

5- Ekeylem Ekleri:

Bu ekler, -tır, -dı, -mış, -sa, -se ve kişiyi belirten altı kişi ekleridir.

Ad soylu sözcüklere eklenir ve eklendiği sözcükleri cümlede yüklem göreviyle kullandırır.

Ben (zamir), güzel (sıfat), Ali (isim) için (edat), öğ­renci (isim)

Sizi az önce soran bendim.

Y.

Bu gömlek de güzelmiş.

Y.

Ben öğrenciyim.

Y.

Bu kitaplar Ali’nindir.

Y.

MBazı kaynaklarda “mı, mi” soru edatı da çekim eki olarak geçiyor.

Bu da güzel mi? (İsim)

O da geldi mi? (Fiil)

II. Fiil Çekim Ekleri:

Fiillerin diğer sözcüklerle ilgilerini kuran, fiillerin ne zaman ve hangi kişi tarafından yapıldığını veya ya­pılmadığını belirten eklerdir.

1- Kip ve Zaman Ekleri:

Fiillerin belirli bir zamanını ve isteğe bağlılığını an­latan ekleridir.

Kipler ikiye ayrılır:

I. Haber Kipi: (Zaman Ekleri)

Biliyor

Bildi

Bilmiş

Bilecek

Bilir

II. Dilek – Şart Kipi

Bil (emir)

Bilmelisin (gereklilik)

Bilse (şart)

Bile (istek)

2- Kişi Ekleri:

Fiili gerçekleştiren kişiyi gösteren eklerdir.

Tekil

Gel – di – m (Ben)

Gel – di – n (Sen)

Gel – di (O)

Çoğul

Gel – di – k (Biz)

Gel – di – niz (Siz)

Gel – di – ler (Onlar

3- Olumsuzluk Eki: -ma, me

Eklendiği fiilin gerçekleşmediğini belirtir.

Konuştum. Konuşmadım.

Mİsim kök ve fiil köke eklenen isim ve fiil çekim eki/eklerini alan bütün sözcükler basittir. Çünkü eklen­diği sözcüğün köküne bağlı yeni bir anlam türetmeyen eklerdir.

halı – mız, gidiyor – um…

MTürkçedeki bazı ekler çok görevlidir. Eklendiği söz­cüklerde bazen yapım eki bazen de çekim eki görevini üstelenebilir. Bu eklere sesteş ekler de diyoruz.

İşlevleri farklı olan bu ekleri aşağıdaki örnekler üze­rinde inceleyelim.

1- -cı, ıcı:

Yazmak yaz-ı-cı fiilden isim yapım ekidir.

Simit simit-çi isimden isim yapan ektir.

2- -ın, nın:

Sınıf-ın havası Tamlayan eki (çekim eki)

Bas-ın olayı büyüttü. Yapım eki

Siz de gel-in. Fiil çekim eki.

3- -ma, me:

Siz de gülmeyin. Fiil çekim eki olumsuzluk

Danışmada kimse yoktu. Yapım eki

4- -mış, miş:

Yıkılmış evler gördük. Fiilden sıfat türeten yapım eki.

Dün evler de yıkılmış. Fiil çekim eki (mişli geç­miş zaman)

5- -ar, er (-r):

Yazar kasa bozukmuş. Fiilden sıfat türeten yapım eki.

O da güzel yazılar yazar. Fiil çekim eki (ge­niş zaman)

6- -den, dan:

Balkondan bize bakıyordu. (İsmin –den hali isim çekim eki)

Bizi gönülden tebrik etti.

(y.e.)

BİRLEŞİK SÖZCÜKLER

En az iki sözcükten oluşan ve yeni bir kavramı ifade eden sözcüklerdir.

Sözcük + sözcük veya sözcük + sözcük + sözcük şeklindedir.

Alibeyoğlu, Yeşilhisar, gecekondu, alışveriş, suçiçeği, imambayıldı, Çanakkale, biçerdöver...

Birleşik sözcükler şu üç yolla oluşur:

a) Ses değişikliği (Ses düşmesi ve türemesi)

b) Anlam kayması

c) Tür değişmesi

I. Ses Değişmesiyle Oluşanlar:

Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden birinde ses düşmesi ve ses türemesi (hece düşmesi) olur:

Ne asıl nasıl

Ne için niçin

Pazar ertesi pazartesi (cumartesi)

Biri biri birbiri

Kayın ana kaynana

Sütlü aş sütlaç

Şükür etmek şükretmek

Kayıp olmak kaybolmak

His etmek hissetmek

Af etmek affetmek...

II. Anlam Kaymasıyla Oluşanlar:

Birleşik sözcüğü oluşturan sözcüklerden biri ya da her ikisi birden gerçek anlamını yitirir. Birleşik söz­cük yeni bir kavram veya yeni bir nesne karşılar:

Kamuoyu, adamotu, sıkıyönetim, ketenhelva, ateş­böceği, ayakkabı: (Sadece birinci sözcük anlamını kaybetmiş.)

Yeryüzü, öğleüzeri, gökyüzü, olağanüstü… (İkinci sözcük anlamını kaybetmiş.)

İmambayıldı, hanımeli, suçiçeği, denizaltı, güneba­kan, balıksırtı, kuşburnu, birdenbire, aslanağzı, de­vetabanı, danaburnu… (İki sözcük de anlamını kay­betmiş.)

III. Tür Değişmesiyle Oluşanlar:

Uyurgezer (çocuk) (fiil + fiil = sıfat tamlaması)

Mirasyedi (adam) (isim + fiil = sıfat tamlaması)

Dedikoducu (kadın) (fiil + fiil = sıfat tamlaması)

Gecekondu (ev) (isim + fiil = sıfat tamlaması)

MBazı birleşik sözcükler özel isimdir.

İncesu, Yeşilhisar, Çukurova, Uludağ, Çanakkale, Kızılırmak, Kocamustafapaşa, Kızıltepe...

MBazı birleşik sözcükler terim gibi kullanılır.

Atardamar, ısıölçer, dilbilgisi, yerçekimi, eşkenar, eşsesli, dikdörtgen...

MBazı birleşik sözcükler tamlama şeklindedir.

Sivrisinek, Çukurova, Uludağ, anayol, Kızılırmak, (sıfat tamlaması)...

Ketenhelva, başörtüsü, Beypazarı, katırtır­nağı, aslanağzı (isim tamlaması)...

L Örnek:

Aşağıdaki birleşik isimlerden hangisi yapılışı yö­nünden diğerlerinden farklıdır?

A) Keçiboynuzu B) Danaburnu

C) Karakeçili D) Katırkuyruğu

(1997-FL/AÖL)

J Çözüm:

A, B ve D’deki birleşik isimler belirtisiz isim tamlaması biçimindedir. C’deki birleşik isim ise sıfat tamlaması biçimindedir.

A) Keçi boynuzu

i i iyelik eki

B) Dana burunu

i i iyelik eki

C) Kara keçili

sıfat isim

D) Katır kuyruğ u

i i iyelik eki

Cevap C’dir.




1- - Orhan, o gün hep güvercinler ne yapaca-

ğını düşündü. Okul ev gelirken Yaşar Efendiyle karşılaştı. Ona:

- Benim güvercinleri sana getirsem olur mu? Ev hep kapalı duruyorlar, dedi.

Metnin anlam kazanabilmesi için, altı çizili kelimelerin sonuna sırasıyla, aşağıdaki hal eklerinden hangileri getirilmelidir?

A) –i, -dan, -de, -e B) –e, -dan, -de, -e

C) –e, -dan, -e, -de D) –i, -de, -e, -den

2- Aşağıdaki cümlelerde yer alan kelimelerin hangisinde “-me” yapım eki değildir?

A) Bu kadar koşup da yorulma dedim.

B) Babam benim için uçurtma yaptı.

C) Ninemin başındaki yazmayı ben aldım.

D) Annemin pişirdiği kabak dolması nefistir.

3- “-ce” (-ca) eki, hangi seçenekteki altı çizili kelimeye, “görelik” anlamı katmıştır?

A) İnsanlara dostça yaklaşmak, iyi sonuçlar ve­rir.

B) Sorumsuzca davranışlarla bir yere varıla­maz.

C) Eğitime küçük yaştan itibaren yeterince önem verilmelidir.

D) Eğitim, bence insan yetiştirmekte en etkili faktördür.

4- Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimelerden hangisi hal eki almıştır?

A) Evleri ana caddenin üzerindedir.

B) Topu kaybolunca çok üzüldü.

C) Annelerin yüreği sevgiyle doludur.

D) Ahmet, kuşu kafesten salıverdi.

5- Aşağıdakilerden hangisi “tartı” kelimesindeki yapım eki ile türetilmiştir?

A) Takı B) Sürpüntü

C) Toplantı D) Aksi

6- “-ler” eki, aşağıdaki seçeneklerin hangisinde “aşağı yukarı” anlamını ifade edecek şekilde kullanılmıştır?

A) Bahçeyi kardeşim ve arkadaşları temizledi­ler.

B) Acaba, babanız ve anneniz evdeler mi?

C) Bu salon sabahları ve akşamları temizlenir.

D) Yarışmayı beş yaşlarında bir çocuk kazandı.

7- “Bozkır – yıllar – görgü” kelimeleri yapıları bakımından sırasıyla aşağıdakilerden hangi­sine uygundur?

A) Basit – türemiş – birleşik

B) Birleşik – türemiş – basit

C) Türemiş – basit – birleşik

D) Birleşik – basit – türemiş

8- “Adamcağız soğukta titriyordu.”

cümlesinde yer alan “-cağız” ekiyle aşağıdaki duygulardan hangisi belirtilmiştir?

A) Acıma B) Sevgi

C) Küçümseme D) Endişe

9- “Kardeşim ateşler içinde yatıyor.”

cümlesine “-ler” ekinin kattığı anlamın ben­zeri aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Ben babamı dünyalar kadar seviyorum.

B) Saat yedi sularında orada olmalıyız.

C) Buraların havası kışın soğuk olur.

D) Üç aydır ablamlarda kalıyorum.

10- “Ev” kelimesi, hangi cümlede hal eki almamış­tır?

A) Kuvvetli fırtınada bağ evi yıkıldı.

B) Koltuk takımlarını evine taşıdı.

C) Evi, baştan aşağı yeniden boyadı.

D) Evini değiştirmeye karar verdi.

11- Aşağıdaki kelimelerden hangisi, aldığı ekin çeşidi bakımından diğerlerinden farklıdır?

A) Açık B) Kapanık

C) Aldık D) Bulanık

12- Aşağıdaki birleşik kelimelerden hangisinin yapılışı diğerlerinden farklıdır?

A) Hanımeli B) Aslanağzı

C) Kuşkonmaz D) Kuşburnu

13- “-ca, -ce” eki, aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde eklendiği kelimeye farklı bir anlam ka­zandırmıştır?

A) Doğrusu, çocukça davranışlardan hiç hoş­lanmaz.

B) İş yerimizde kardeşçe geçinip gidiyoruz.

C) Bu acemice davranışları senden hiç bekle­mezdim.

D) Bence sıkıntıya boş yere katlandık.

14- “-acak, -ecek” eki, aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde gelecek zaman çekim eki olarak kullanılmıştır?

A) Defterinde yazacak yer kalmamıştı

B) Dikilecek kumaşları terziye götürdü.

C) Köyde ekilecek birkaç tarla kalmıştı.

D) Paket yarın gelecek, çocuklar.

15- Aşağıdaki birleşik kelimelerden hangisi, kendisini meydana getiren kelimelerin çeşidi yönünden diğerlerinden farklıdır?

A) Dedikodu B) Kaptıkaçtı

C) Ateşkes D) Örtbas

16- Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi birleşik fiildir?

A) Arkadaşları onu çok severdi.

B) Hastayı evinde ziyaret edeceğiz.

C) Konuşurken eski günleri hatırladılar.

D) Yıllarca arkadaşlarıyla görüşmemişti.

17- “-ler” eki, hangi cümlede “anne” kelimesine çoğul anlamı katmamıştır?

A) Anneler, çocuklarının okumasını istiyor.

B) Öğrenciler törene anneleriyle gelmişti.

C) İki kardeş, bahçede annelerini bekliyordu.

D) Cennet, annelerin ayakları altındadır.

18- “-lık” eki aşağıdaki kelimelerin hangisine eklendiğinde somut isim yapar?

A) İnsan B) Korku

C) Dost D) İyi

19- Aşağıdaki kelimelerden hangisi yapısına göre diğerlerinden farklıdır?

A) Bilgi B) Bilse

C) Bilgiç D) Bilge

20- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklemin yapısı, diğerlerinden farklıdır?

A) Soğuk havalar hepimizi hasta etti.

B) Her gün şehre inmek mümkün olmuyor.

C) Şiir yazmak için bol bol zaman buluyorum.

D) Yalnızlık ve sessizlikten şikayet etmiyorum.

21- Araç adı olan bazı sözcüklerin köklerine baka­rak bu araçların ne işe yaradığını da söyleyebili­riz.

Aşağıdaki hangisi bu özellikte bir araç de­ğildir?

A) Silgi B) Süpürge

C) Çatal D) Tarak

22- Aşağıdaki kelimelerin hangisinde birden çok yapım eki vardır?

A) Algıladı B) Yolcular

C) Pazarlıktan D) Durağımız

23- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “mi” soru eki cümleye rica anlamı vermiştir?

A) Bu akşam gelecek misiniz?

B) Mavi gömleğimi lütfen ütüler misin?

C) Ondan böyle bir davranış bekler miydin?

D) Haberleri her zaman dinler misin?

24- Aşağıdaki cümlelerde “-tı, -ti“ ekiyle türemiş sözcüklerin hangisi yapısal yönden diğerle­rin­den farklı bir kullanımdadır?

A) Bu kızartı gitgide büyüdü.

B) Radyodaki bu cızırtı, havadan geliyor.

C) Bu kabartı, yara iltihaplı bir şiş olabilir.

D) Bu rüzgar, yağmur belirtisidir.

25- “Dostumuz bizi her nedense hatırlamamışlar.” cümlesinde “-ler” eki anlatıma aşağıdakiler­den hangisini katmaktadır?

A) saygı B) üzüntü

C) sitem D) küçümseme

26- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “–cık (-cik, -cuk, -cük)” ekiyle türemiş sözcük, küçültme an­lamından sıyrılarak somut varlığa ad ol­muştur?

A) Kardeşim bademcik ameliyatı oldu.

B) Gencecik yaşta iş dünyasında adını duyur­muştu.

C) Evlerinin küçücük bir bahçesi vardı.

D) Üzerine incecik bir elbise giymişti.

27- “Türkçede bileşik eylemler, ad soylu bir söz­cükle yardımcı eylemlerden oluşan öge­lerdir.”

Bu tanımın dışında kalan birleşik eylem aşa­ğıdakilerden hangisinde vardır?

A) Aceleye gerek yok biraz sabret.

B) Nasıl oldu bilmem, birden ortadan kayboldu.

C) Kaç gündür bu daracık yere hapsolduk.

D) Artık bastonsuz yürüyebiliyormuş.

28- Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “–dır (-tir)” eki, eklendiği fiile kesinlik anlamı kazandır­mış­tır?

A) İki gün önce gönderdiğim mektubu bugün al­mıştır.

B) Bu saatlerde tren İstanbul’a varmış olmalı­dır.

C) Paltosuz çıktı, üşümüştür.

D) Gidebilirsiniz, toplantı bitmiştir.

29- Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “-den” eki, sonuna geldiği sözcüğün anlamını değiştirmiştir?

A) Sıkıntıdan ne yapacağını bilmiyordu.

B) Sıradan bir roman olduğunu hemen anla­dım.

C) Terden, sırtındakiler sırılsıklam olmuştur.

D) Çocuktan nereye gittiklerini sormuştuk.

30- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “-ler (-lar)” eki, cümleye “abartma” anlamı katmaktadır?

A) Sürü sürü koyunları, keçileri var.

B) Bütün gün annelerini beklediler.

C) Dünyalar kadar kitabı var.

D) Ahmetler, yarın tatile çıkıyorlar.

31- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde (-ce, -ca) eki, eklendiği kelimenin anlamında bir kü­çültme yapmıştır?

A) Yumuşakçalar omurgasız, suda yaşayan ka­buklu hayvanlardır.

B) Çocuklar büyükçe bir binanın önünde birdir­bir oynuyorlardı.

C) Çocukların kendisini askerce selamlamasın­dan çok hoşlanırdı.

D) O, bu insanca davranıştan mutlaka etkilenir.

32- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-den, -dan” eki almış olan kelime ötekilerden farklı bir görev ve anlamda kullanılmıştır?

A) Gürültüden uyuyamadım.

B) Balkondan deniz görünüyor.

C) Işıktan gözlerimiz kamaştı.

D) Dumandan hiçbir yeri göremiyorum.

33- Aşağıdaki dizelerin hangisinde, hem yapım hem çekim eki almış bir sözcük vardır?

A) Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak.

B) Şimdi bir rüzgar geçti buradan.

C) İnsan yanınca Kerem misali yanmalı.

D) Ertesi gün başladı gün doğarken yolculuk.

Hiç yorum yok: