11 Temmuz 2008 Cuma

SÖZCÜK TÜRLERİ



SÖZCÜK TÜRLERİ

Sözcük, dilde anlaşmayı sağlayan, dilin en küçük biri­midir. Dili oluşturan bu en küçük parçalar, cümle içinde kullanılış biçimine göre çeşitli görevler üstlenir ve tür­lere ayrılır. Bir sözcüğün anlamı ve sözcük türü cümle­nin diğer sözcükleriyle olan ilişkilerine göre belirlenir. Bir sözcük tek başına farklı özellikler gösterirken cümledeki kullanımından dolayı farklı özel­likler gösterebilir. Bu yüzden sözcüğün türü belirlenir­ken cümle içindeki kullanımı ve anlamına dikkat edil­melidir.

Şimdi bir sözcük üzerinde anlatılan somutlaştıralım. Örneğin;

² Sıcaklar birçok hayvanın ölmesine neden oldu.” (İsim)

² “Kardeşimin sıcak bir kişiliği var.” (Sıfat)

² “Ev sahipleri bize sıcak davrandılar.” (Zarf)

Bu cümlelerde de görüldüğü gibi “sıcak” sözcüğü üç ayrı görevde (türde) kullanılmıştır. Birinci cümlede, bir varlığın adıdır. İkinci cümlede, “kişilik” isminin sıfatı durumundadır. Üçüncü cümlede “davranmak” fiilinin zarfı görevinde kullanılmıştır.

Dilimizdeki sözcükler temelde, görev bakımından iki grupta incelenir: İsim soylu sözcükler ve fiil soylu söz­cükler. Ayrıca, sözcükleri cümlede üstlendikleri görev bakımından sekiz türe ayırırız. Bunlar; “İsim, zamir, sıfat, zarf, edat, bağlaç, ünlem ve fiil” dir.

L ÖRNEK:

“Güzel” kelimesi, hangi cümlede isim olarak kulla­nılmıştır?

A) Güzel bir elbise aldı.

B) Kitabındaki resmi güzel boyadı.

C) Defterimi güzel şiirlerle doldurdu.

D) Saksıdaki çiçek çok güzeldi.

(1995 – DPY)

J ÇÖZÜM:

Sözcük türlerinin cümle içindeki kullanımla ilgili oldu­ğunu biliyoruz. Buna göre cümleleri ve “güzel” sözcü­ğünün kullanımını inceleyelim. A’da “güzel bir elbise” güzel sözcüğü “elbise” ismini nitelediği için sıfat göre­vindedir. B’de, “...güzel boyandı” güzel sözcüğü “boyamak” fiilini nitelediği için zarf görevindedir. C’de, “...güzel şiirler”, yine güzel sözcüğü

“şiir” ismini nitele­diği için sıfat görevinde kullanılmıştır. D’de ise, “güzel” sözcüğü isim görevindedir. Burada, bu sözcük –di ek eylemini alarak isim soylu bir yüklem olmuştur.

Cevap D’dir.

İSİMLER (ADLAR)

Canlı ve cansız bütün varlıklara soyut ve somut kav­ramlara ad olan, bunları karşılayan sözcüklerdir. Biz insanlar varlıkları ancak adları ile algılar ve zihnimizde canlandırabiliriz. İsimler değişik yönlerden incelenebilir.

A) Varlıklara Verilişlerine Göre:

1. Cins İsim (Tür adı): Aynı türden varlıkları karşıla­yan, onlara ad olan isimlerdir. Bu varlıkların ben­zerleri çoktur. Bu isimler bir dilin temel isimleridir; defter, insan, toprak, düşünce, ölüm, anne, terzi­lik....

M Tür isimleri, aynı türden varlıkların tamamını veya bir tekini anlatabilir.

² Kulak, güzel şeyler duymak ister.” cümlesinde “kulak” sözcüğü genel anlamlıdır ve bütün kulakları içine alır.

² “Kardeşi kulaktan ameliyat olmuş.” cümlesinde ise sadece bahsedilen bir tek kulak vardır.

L ÖRNEK:

Bazı tür adları, aynı türden varlıkların tamamını veya bir tekini gösterir.

Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili tür adı bir tek varlığı karşılamaktadır?

A) Çocuk eğitimi çok önemlidir.

B) Saç döküldü mü kafa kelleşir.

C) Anne insanın ilk hocasıdır.

D) Günlerdir bu kitabı bitiremedin.

J ÇÖZÜM:

A, B ve C’deki altı çizili tür adları ait olduğu türün ta­mamını ifade eder. Özellikle belirtilen bir varlık söz konusu değildir. Ama, D’deki “kitap” ismi, genel an­lamda kitap değil, sadece okunan bir tek kitaptır.

Cevap D’dir.

M Bazı cins isimler, özel isim olarak kullanılabilir.

² “Gül, bugün evleniyormuş.” cümlesinde “gül” aslında cins isimken, bir insana isim olmasından dolayı özel isim olmuştur.

² “Komşumuz, Pamuk’ u parkta gezdiriyor.”

2. Özel İsim:

Tek olan, tam olarak bir başka benzeri bulunmayan varlıkları karşılayan isimlerdir. Özel isimler varlıklara sonradan verilmiştir. Özel isimlerin anlamları herkesçe bilinmeyebilir. Başlıca özel isimler şunlardır:

² Kişi adları ve soyadları: Nilüfer, Onur, Soner Arıca...

² Hayvanlara verilen adlar: Pamuk, Tekir, Kibar, Yaramaz...

² Millet adları: Türk, Fars, İspanyol, Japon...

² Ülke Adları: Türkiye, Mısır, Avusturya...

² Coğrafya (kıta, bölge, dağ, ova, deniz, göl...) adları: Avrupa Karadeniz Bölgesi, Ağrı Dağı, Muş Ovası, Akdeniz, Van Gölü...

² Kent, kasaba, cadde, sokak adları: Bursa, Hisar­cık, Bağdat Caddesi, Susam Sokağı...

² Kurum ve Kuruluş Adları: Gazi Üniversitesi, Akbank, Ankara Valiliği, Galatasaray Lisesi...

² Kitap, dergi, gazete adları: Beş şehir, Hece, Milli­yet...

² Dil adları: Türkçe, Japonca, Rusça, Uygarca...

² Din ve mezhep adları: İslam, Hanefilik, Musevilik, Budizm...

Özel isimlerin her sözcüğü büyük harfle başlar. Öz adlara gelen çekim ekleri kesme işareti ile ayrılır. Bu genel ifadelerin birkaç istisnası vardır.

B) Varlıkların Sayısına Göre:

1. Tekil İsim:

Sayıca tek bir varlığı karşılayan isimlerdir. Tekil isim­ler çokluk eki “-ler, -lar” almaz. Ayrıca tekil isimler bir grubu, topluluğu ifade etmez. “bulut, okul, kuzu, yumurta, gelincik...”

Sayılamayan varlıklar da tekil isim ile karşılanır. Örneğin;

² “Bu pınardan kana kana su içtik.” cümlesinde “su” sayılamayan bir varlıktır. Bu isim tekil olarak kabul edilir. Fakat;

² “Her taraftan sular akıyordu.” cümlesinde de “sular” çoğul bir isim olarak değerlendirilir.

2. Çoğul İsim:

Sayıca birden çok varlığı karşılayan isimlerdir. İsimler, -ler, -lar çokluk eki ile çoğullanır; İnsanlar, böcekler, paralar, kızlar...

M -ler, -lar çokluk eki, cümleye çoğul anlamı dı­şında başka anlamlarda katar.

² “Bugün Turgutlara gideceğiz.” (aile, gil anla­mında)

² “Osmanlılar tarihe damgasını vurmuştur.” (soy anlamında)

² “Çocuğu dünyalar kadar seviyor.” (abartma anlamında)

² “Ahmet Beyler, henüz gelmediler.” (saygı anla­mında)

² “Otuz yaşlarında bir kadındı.” (yaklaşık anla­mında)

² “Edebiyatımızda Yunus’lar bir kutuptur.” (ben­zerleri anlamında)

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ler, -lar” eki eklen­diği sözcüğe “aşırılık” anlamı katmıştır?

A) Çiçekleri sulamaktan çok hoşlanırdı.

B) Arkadaşları onu bekliyorlardı.

C) Kanlara boyanmış, yerde yatıyordu.

D) Şiirleri her geçen gün beğeniliyor.

J ÇÖZÜM:

A’da “-ler” çokluk anlamındadır.

B’de yine çokluk ifade eder.

D’de iyelik, aitlik bildirmektedir.

C’de ise, “kanlara boyanmak” çok fazla, aşırı kan içinde olmak olduğundan doğru cevaptır.

Cevap C’dir.

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, altı çizili

sözcük birden çok varlığı karşılamaktadır?

A) İki kardeşin babalarından kalan bir

dükkânları vardı.

B) Haberi duyunca dünyalar benim oldu.

C) Bu tür yapılar çok daha sağlam oluyor.

D) Beş yaşlarında sevimli bir çocuktu.

(2005/OKS)

Cevap C’dir.

2. Topluluk İsmi:

Çoğul eki almadan bir çok varlığı, grubu veya topluluğu karşılayan isimlerdir. Topluluk isimleri biçimce tekil anlamca çoğuldur: Millet, ordu, takım, sınıf, sürü, halk, kurul, heyet...

² “Sınıf bugün dersi çok iyi dinledi.” cümlesinde, sınıf; öğrenci grubunun karşıladığı için topluluk ismidir.

² “Sınıf bugün baştan sona boyandı.” cümlesinde ise, sınıf; tek olarak “ders görülen odayı” ifade ettiği için tekil isimdir.

Topluluk isimleri çokluk eki alabilir. Bu durumda bu topluluk isimlerinin çoğulu verilmiş olur. Sürüler, ordu­lar, heyetler...

C) Varlıkların Oluşlarına Göre:

1. Somut İsim:

Beş duyu organımızdan en az biriyle algıladığımız varlıklara verilen adlardır. “hava, ışık, su, bulut, kamyon, ceket, renk, koku, ilaç, hemşire...”

2. Soyut İsim:

Beş duyu organımızla algılayamadığımız varlıklara verilen adlardır. “Hüzün, keder, sevinç, insanlık, his, iyilik, özgürlük, kıskançlık...”

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerde bulunan altı çizili kelimelerden hangisi soyut isimdir?

A) Televizyonda güzel bir film var.

B) Gölün kenarında fotoğraf çekti.

C) Bu mağaraya girmek yürek ister.

D) Sofrada sadece kızartmalar yendi.

(1991 – DPY)

J ÇÖZÜM:

Soruda soyut isim, yani hissimizle algıladığımız varlı­ğın adı, sorulmaktadır. A, B ve D’deki altı çizili söz­cükler somut isimlerdir. Çünkü bunları beş duyu orga­nımızla algılayabiliriz. Fakat C’deki “yürek” sözcüğü soyut anlamlı, soyut bir isimdir. Çünkü, bu sözcük “cesaret” anlamında soyutlaşmıştır.

Cevap C’dir.

İSİMLERDE KÜÇÜLTME:

Küçültme ekleri “-cik, -ceğiz ve -cek” ile kurulan isimlerdir. Bu ekler küçültme anlamı yanında, sözcüğe başka anlamlar da katar.

² “Kedicik fareyi yemeye çalışıyordu.” cümlesinde, “küçük kedi, yavru kedi” anlamında küçültme yapılmış­tır.

² “İçinde oturacağımız bir kulubeciğimiz bile yok.” (küçültme)

² “Kadıncağız, oğlunun arkasından uzun uzun baktı.” (acıma)

² “Mehmetçik, aslanlar gibi kükredi.” (sevgi)

L ÖRNEK:

“Adamcağız soğuktan titriyordu.” cümlesinde yer alan “-cağız” ekiyle aşağıdaki duygulardan hangisi belirtilmiştir?

A) Acıma B) Sevgi

C) Küçümseme D) Endişe

(1992 – DPY)

J ÇÖZÜM:

Sorudaki cümlede soğuktan üşüyen, titreyen bir adama hissedilen acıma duygusu ifade edilmiştir. Bu da –cağız ekiyle sağlanmıştır.

Cevap A’dır.

M -cik eki eklendiği bazı adlarda kalıcı isim yapar. Küçültme anlamı vermez. Yapım eki görevindedir.

Arpacık (bir göz hastalığı)

Gelincik (bir çiçek ve hayvan ismi)

Maymuncuk (alet ismi)

Bademcik (bir organ)

Elmacık (yüzde bulunan bir kemik)

Kızılcık (bir meyve türü)

ZAMİRLER (ADILLAR):

Konuşmalarımızda veya yazılarımızda ifade edeceği­miz şeyleri her zaman isimlerle yapmayız. Söyleye­ceklerimizi kısaltmak amacıyla isimlerin yerine onların yerini tutan başka sözcükler kullanırız. İşte, isim olma­dıkları halde ismin yerini tutan bu sözcüklere zamir denir. Zamirler sözcüklerin veya sözcük öbeklerinin yerine kullanılır. Örneğin;

² “Betül, arkadaşından kaset istedi.” cümlesindeki isimlerin yerine zamir kullanarak cümleyi yeniden kura­lım.

² “O, ondan bunu istedi.” cümlesinde “Betül” isminin yerini “o” “arkadaşından” isminin yerini “ondan” ve “kaset” isminin yerini de “bu” zamiri tutmuştur. Ayrıca;

² “Aranızdan geçen konuşmalar ki, bu beni ilgilen­dirmiyor...”

cümlesinde de “aranızdan geçen konuşmalar” söz grubunun yerini “bu” zamiri tutmuştur.

Zamirler adların yerine kullanılan sözcükler olduğu için adlar gibi bütün çekim eklerini alırlar; ad tamlaması kurabilirler.

“bu, bunu, buna, bunda, bundan, bunlar...”

“kimin okulu, bunların hepsi...”

Zamirleri şu şekilde gruplandırabiliriz.

1. Şahıs (Kişi) Zamirleri:

Şahıs (kişi) isimlerinin yerini tutan zamirlerdir. İn­sanlar için kullanılır. Dilimizde altı kişi ve bunların yerine kullanılan altı şahıs zamiri vardır.

² Ben olan bitenleri tek tek anlattım.” (I. Tekil)

² Sen kimin oğlusun?” (II. Tekil)

² O bu sınavı kazanamaz.” (III. Tekil)

² Biz yarınlarımızı arıyoruz.” (I. Çoğul)

² Siz daha kültürlüsünüz.” (II. Çoğul)

² Onlar kime bağlılar?” (III. Çoğul)

Kişiler arasında resmiyet varsa ya da saygılı davran­mak amaçlanıyorsa “sen” yerine “siz” zamiri kullanılır.

² “Ahmet Bey siz yarın toplantıya katılıyor musu­nuz?”

Kişi zamirleri ancak tamlayan olarak tamlama kurabilir.

² “Onun kardeşi, senin yalnızlığın...”

1. ve 2. tekil kişi zamiri olan “ben ve sen” sözcükleri “-e” durum eki olduklarında iç ses değişikliğine uğrarlar.

ben-e = bana

sen-e = sana

2. Dönüşlülük Zamiri:

Türkçe’de dönüşlülük zamiri kendi sözcüğüdür. Şahıs isimlerinin yerine kullanıldığı gibi, hayvan, canlı ve cansız varlıkların isimlerinin yerine de kul­lanılabilir. Genellikle ekli kullanılır.

² “Durumun böyle olmasını kendim istedim.” cümlesinde insan isminin yerini tutmuştur.

² “Durumun böyle olmasını ben kendim istedim” cümlesinde de “kendim” dönüşlülük zamiri pekiş­tirmeli olarak kullanılmıştır.

L ÖRNEK:

“Susan adam, kendini dinleyecek birini bulmuş, açıl­dıkça açılmıştı.” cümlesindeki altı çizili sözcükler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A) Zamir-fiil-sıfat-fiil

B) Zamir-sıfat fiil-fiil

C) İsim-bağ fiil-sıfat fiil

D) İsim-fiil-fiil

(1991 – FL)

J ÇÖZÜM:

Altı çizili ilk sözcük, kendi dönüşlülük zamiridir. İsmin yerine kullanılmıştır. İkinci sözcük, “biri” zamirini niteleyen sıfat-fiildir. Üçüncü sözcük de çekimli bir fiildir.

Cevap B’dir.

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, “kendi” sözcüğü, kişi adılı (şahıs zamiri) ile birlikte kullanılarak özneyi pekiştirme görevi üstlenmiştir?

A) Beni kendisi ona tavsiye etmiş.

B) Bu konuyu siz kendisiyle görüşmelisiniz.

C) Bunu, siz kendiniz böyle istediniz.

D) Söylediklerimi, sen kendilerine iletmedin mi?

(2003/OKS)

Cevap C’dir.

L ÖRNEK:

“Kendi” sözcüğü aşağıdaki dizelerin hangisinde,

iyelik anlamını pekiştirmiştir?

A) Kendi minare boylu

Benden gölgelik ister.

B) Kendim gurbet elde gönlüm sılada.

Ötme garip bülbül gönül şen değil.

C) Kendi köyün dururken,

El köyü vatan m’olur?

D) İstedim kendimi bu göle atam,

Elimi uzatıp yavruyu tutam.

(2001/OKS)

Cevap C’dir.

3. İşaret (Gösterme) Zamirleri:

Varlıkların adlarının yerini işaret yoluyla tutan söz­cüklerdir. Başlıca işaret zamirleri şunlardır: Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar, öteki, beriki, böylesi, öy­lesi...

İşaret zamirleri işaret sıfatlarının ek olarak zamir­leşmesiyle oluşmuştur.

² Bu yoldan daha önceden de geçmiştik.” cüm­lesinde, “bu” sözcüğü “yol” ismini işaret ettiği için, sıfat görevindedir. Ama;

² Buradan daha önceden de geçmiştik.” cümle­sinde ise ek alarak “yol” ismini yerini tutup zamir olmuştur.

² Şu paralar senin, bu cüzdan da benim.”

(“şu, bu” işaret sıfatı)

² Şunlar senin, bu da benim.”

(“Şunlar, bu” işaret zamiri)

İşaret zamiri “o” ile şahıs üçüncü tekil zamiri “o” karıştırılmamalıdır. Kişi (şahıs) zamiri sadece insan yerine kullanılır.

² O yine bozulup bizi yarı yolda kor.”

(araba yerine, işaret zamir)

² O benim en çok sevdiğim öğretmenimdir.” (İn­san yerine, kişi zamiri)

Bazen işaret zamirleri kişi zamirleri yerine kullanı­labilir. Ama bu kullanım pek kabul görmez.

² Şu, benim annem.” cümlesinde “şu” işaret zamiri insan için kullanılmıştır. Aşağıdaki cümlelerde ge­çen altı çizili sözcükler de işaret zamiridir.

² Berikini daha önce hiç görmedim.”

² “Büyükler sende kalsın ötekileri bana ver.”

² Oralar şimdi iyice ısınmıştır.”

L ÖRNEK:

“Şu” kelimesi aşağıdaki cümlelerin hangisinde işaret zamiri olarak kullanılmıştır?

A) Şu yalnızlık da çekilmiyor.

B) Sizin aradığınız şu değil mi?

C) Şu havada dışarı çıkılır mı?

D) Ne güzel oynuyor şu çocuklar!

(1998 – DPY)

J ÇÖZÜM:

İşaret zamiri, ismin yerini göstererek, işaret yoluyla tutan zamirdir. Seçeneklere bakarsak; A’da “şu yalnız­lık” ifadesinde “şu” sözcüğü “yalnızlık” ismini işaret ederek sıfat olmuştur. Sıfatlar her zaman bir isimle kullanılır. C’de “şu” sözcüğü “hava” ismini işaret ederek yine işaret sıfatı olmuştur. D’de de yine “şu” sözcüğü “çocuklar” isminin önünü gelip sıfat olmuştur. B’de ise, şu sözcüğü herhangi bir ismi işaret etmemiştir. Burada bir ismin, varlığın yerini tutmuştur. Dolayısıyla burada işaret zamiri görevindedir.

Cevap B’dir.

4. Belgisiz Zamirler:

İsimlerin yerini belli belirsiz tutan sözcüklerdir. Bel­gisiz sıfatlar bir isimle kullanılırken, belgisiz zamir­ler bir ismin yerini tutarlar. Kullandığımız başlıca belgisiz zamirler şunlardır: “birkaçı, kimisi, kimileri, biri, herkes, hepimiz, kimse, şey, hepsi, bazısı, ba­zıları...”

² “Birkaç öğrenci sınava girmemiş.” cümlesinde, “birkaç” sözcüğü belirsiz bir anlatım taşımaktadır. İsmin önüne gelerek, eksiz olarak sıfat olmuştur.

² “Birkaçı sınava girmemiş.” cümlesinde ise “bir­kaçı” sözcüğü “öğrenci” isminin yerini tutmuştur. Ayrıca ek alarak zamir görevinde kullanılmıştır.

² “Telefonda bir kişi sizi sordu.” (sıfat)

² “Telefonda biri sizi sordu.” (Zamir)

² Herkes senin iyiliklerini bilir.” (Zamir)

² “Yalanlarının hepsi ortaya çıkacak.” (Zamir)

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir olan bir kelime vardır?

A) Bahçenin etrafını dikenli tel ile çevirdiler.

B) Beşer adım arayla fidan diktiler.

C) Çevre temizliğine herkes katıldı.

D) Sıra, bahçeye bir kapı yapmaya geldi.

(1998 – LGS)

J ÇÖZÜM:

Sorudaki cümleler incelendiğinde sadece B’deki cüm­lede zamir olan bir kelime olduğu görülür. Bu cümlede “herkes” sözcüğü belgisiz zamir görevindedir. İnsanla­rın yerini aşağı yukarı tutmuştur.

Cevap B’dir.

L ÖRNEK:

Çiçek açar, domur domur dal verir,

1

Kimi uzar, birbirine el verir,

2

Kimi meyve verir, kimi gül verir;

3

Ağaçlar üstünde dillenir kuşlar.

4

Dizelerdeki altı çizili sözcüklerden hangilerinin

çeşidi aynıdır?

A) 1 – 2 B) 2 - 3 C) 3 – 4 D) 1 - 4

(2006/OKS)

Cevap B’dir.

5. Soru Zamirleri:

İsimlerin yerini soru yoluyla tutan zamirlerdir. Bu sözcüklerin yerine, sorduğu isimler getirilebilir. Di­limizde kullandığımız başlıca soru zamirleri şunlar­dır; Hangisi?, Ne?, Nerede?, Nereden?, Kim?, Kaçı?

² “Senden başka kim böyle düşünmüş olabilir?”

cümlesinde bir insan ismi yerine “kim” soru zamiri kullanılmıştır. Bu cümlede zamir yerine bir isim ko­yabiliriz. “.... Orhan düşünmüş olabilir.” gibi.

² Hangi kitabı daha çok beğenmiştir?”

(Soru sıfat)

² “O hangisini daha çok beğenmiştir?”

(Soru zamiri)

² “Bize ne getirdin?” (elma)

² Nereye gidiyorsunuz?” (Ankara’ya)

² Kaçı bugün geliyor?” (üçü)

² “Çocuklar neyden korkar?” (karanlıktan)

Yukarıdaki cümlelerin cevaplarını verdiğimizde pa­rantez içindeki sözcükleri koyabiliriz. Buradaki soru zamirleri, o sözcüklerin yerine kullanılmıştır.

L ÖRNEK:

O çocuk kimi arıyor?” cümlesinde altı çizili kelime­ler, çeşidi bakımından aşağıdakilerden hangisine uygundur?

A) Belgisiz sıfat - soru sıfatı

B) İşaret sıfatı - soru zamiri

C) İşaret zamiri - soru sıfatı

D) Şahıs zamiri - soru zamiri

(1992 – DPY)

J ÇÖZÜM:

Sorudaki cümlede, “O” sözcüğü “çocuk” ismiyle birlikte kullanmış ve sıfat olmuştur. Çocuk ismini işaret ettiği için işaret sıfatıdır. “kimi” sözcüğü ise bir ismi soru yoluyla belirtmiştir. Onun yerini tutmuştur. Bu cümleye, “Ahmet’i arıyor.” diye cevap verirsek, “kim” sözcüğü­nün soru yoluyla “Ahmet” isminin tuttuğunu görürüz.

Cevap B’dir.

İLGİ ZAMİRİ (İLGİ EKİ):

Yerini tuttuğu sözcükle eklendiği sözcük arasında ilgi kuran -ki ekine ilgi zamiri ya da ilgi eki denir. İlgi zamiri -ki ismin yerine kullanılır.

² “Benim yolum seninkinden daha güzeldi.” cümle­sinde “seninki” sözcüğünde -ki “yol” isminin yerine kullanılmıştır.

² “Senin bakışların babanınkine ne kadar da benzi­yor.”

cümlesinde de -ki ilgi zamiri “bakış” sözcüğünün yerine kullanılmıştır. -ki yerine “bakışlarına” sözcüğünü geti­rebiliriz.

Sıfat olan -ki ile ilgi zamiri olan -ki karıştırılmamalıdır. Sıfat olan -ki, ismin önüne getirilerek kullanılır.

² “Dışarıdaki insanlar heyecanla bağırıyorlardı.”

Cümlesinde, -ki sıfat yapan -ki’dir, ismin önünde kulla­nılmıştır.

² “Ağaçtakini aşağıya indirdiler.”

cümlesinde de bu sözcük -ki sayesinde ismin yerine kullanılmıştır. Ağaçta olan bir şey kastedilmiştir. Bu bir kedi olabilir. Bu kullanımı adlaşmış sıfat kabul edenler de bulun­maktadır.

L ÖRNEK:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ki” nin çeşidi farklı­dır?

A) Karşıdaki bizim evimizdir.

B) Kendindeki hataları hiç görmüyor.

C) Elindeki işi hep yarım bırakıyor.

D) Kitaptaki soruları çözemedim.

(1995 – DPY)

J ÇÖZÜM:

B, C ve D seçeneklerindeki -ki, isimden sıfat yapan -ki dir. Bu üç cümlede de -ki’ler ismin önüne gelerek onları nitelendirmiştir. “kendindeki hata”, “elindeki iş”, “kitap­taki sorular” şeklindedir. Ama A’daki -ki ismin yerine kullanılmış ilgi zamiri görevindedir. Genellikle tamlayan ekiyle kullanılan -ki, burada sözcüğe eksiz bağlanmış­tır. “Karşıdaki” denilirken “ev” kastedilmektedir.

Cevap A’dır.




1- “Doğru” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde ad olarak kullanılmıştır?

A) Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış.

B) Sabaha doğru bir zil sesi duydum.

C) Onun doğru bir karar verdiğini hiçbir zaman görmedim.

D) Büyüdün, eğriyi doğruyu ayıracak yaşa gel­din.

2- Aşağıdakilerin hangisinde soru anlamı bir za­mirle sağlanmıştır?

A) Şişli’ye hangi yoldan daha çabuk gidebiliriz?

B) Bu portakalların nereden geldiğini biliyor mu­sunuz?

C) Temizlik işleriyle hanginiz ilgileniyorsunuz?

D) Oğlum, annen ne işle uğraşıyor?

3- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül kaldı­rılsa bile altı çizili sözcüğün türü de­ğişmez?

A) Bir de ne göreyim kalabalık, meydana doğru yürümüyor mu?

B) Çocuk, elbiselerini dolabına güzelce astı.

C) Yaşlı, kadına şöyle bir baktı.

D) Zavallı, insanlardan yardım istiyordu.

4- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gerçekte so­mut iken, mecaz anlama gelerek soyutla­şan bir ad kullanılmıştır?

A) Hiçbir şeyin kolay olmadığını unutmamalı­sın.

B) Boya almışsın; ama fırça almayı unutmuş­sun.

C) Sizin gibi yüreksizlerle bu iş yürümez.

D) Amma da yüzsüz adam yahu, peşimizi bırak­mıyor.

5- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla zamir kullanılmıştır?

A) Nerde boynu bükük bir garip görsem onu ha­tırlarım.

B) Sakın bu meseleyi başkalarına açma.

C) Bu şarkı herkeste başka bir duygu uyandırı­yor.

D) Onun sonunun böyle olacağını önceden bile­mezdim.

6- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı türde bir zamir kullanılmıştır?

A) Ona yörenin en güzel yemeklerini ikram et­mişlerdi.

B) Odası oldukça düzenli, her şey yerli yerin­deydi.

C) Bazı sorunları kimse halledemez.

D) Bir kısmımız bankanın önünde bekledik.

7- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir yok­tur?

A) Bursa’da hepimiz çok kötü geceler geçirdik.

B) Erciyes bir gelindir beyaz örtüleri içinde.

C) Bu çiçeklerin hangisini alalım?

D) Aldıklarımızın hiçbiri bana olmadı.

8- Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeler­den hangisi isim değildir?

A) Güzel yerler görmek, güzel günler yaşamak istiyorduk.

B) Üslubunun mükemmelliği, güçlü bir hatip oldu­ğunun delilidir.

C) Hayat, sevgi ve ümitle doldurularak yaşanma­lıdır.

D) Böylesine aksak bakışlarla tarih, net görül­mez.

9- Bazen cins isimler, özel isim görevinde kullanıla­bilirler.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna uy­gun bir kullanım vardır?

A) Yarın matematik dersinden yazılımız var.

B) Gökyüzünü beyaz beyaz bulutlar kaplamıştı.

C) Gül’ü otobüs durağında görmüş.

D) Arkadaşlarıyla yarın Kızılay’da buluşacaklar.

10- Aşağıdakilerin hangisinde cümleyi oluşturan sözcüklerin tümü isimdir?

A) Zekiler, akıllı insanlara imrenmeli.

B) Çantasında şiir kitabı varmış.

C) Susan hırsız, beni görünce bülbül kesildi.

D) Meyve ağaçları olan küçük bir bağ aldılar.

11- Aşağıdakilerin hangisinde “o” sözcüğü farklı bir görevde kullanılmıştır?

A) Senelerdir özlemini çektiğim biricik kasaba­dır o.

B) O haftaya Adana’ya gidecek.

C) O her zaman benden çok düşünürdü.

D) O, sevdiği kızla evlenmek istiyordu.

12- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir, bir özel adın yerini tutmaktadır?

A) Büyük oğlan kardeşlerine gözü gibi bakı­yordu.

B) İstanbul’dan ayrılmak istemiyor, orayı çok se­viyordu.

C) Ayşe, kırmızı çizgili eteği değil ötekini beğen­mişti.

D) Yırtılan kravatını göstererek: “O, annemin he­diyesiydi.”dedi.

13- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili söz­cük, sözcük türü bakımından ötekilerden farklı­dır?

A) Yaptıklarından büyük mutluluk duyuyorum.

B) Şu çarşıda ucuz eteklik kumaş satılıyor.

C) Tarlamızın ortasına büyük bir korkuluk dik­tik.

D) O an herkes derin bir sessizlik içindeydi.

14- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili tür adı, aynı cinsten varlıkların birini göster­mek amacıyla kullanılmıştır?

A) Çocuk dün gece ateşlendi.

B) İnsan, doğar, büyür, ölür.

C) Uçak günümüzün en rahat taşıtıdır.

D) Fasulye, baklagiller sınıfına girer.

15- Aşağıdakilerin hangisinde küçültme eki ada “küçümseme” anlamı kazandırmıştır?

A) Yavrucuk, ekmek parası için didiniyor.

B) Ona usta değil, ustacık demek gerekir.

C) Kapıyı maymuncukla açtık.

D) Kadıncağız derdini anlatmak için ağlayıp du­ruyordu.

16- Belirtili ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan arasına başka sözcükler girebilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, buna ör­nek gösterilebilecek bir kullanım vardır?

A) Ona her zaman söylerim,düşenin dostu ol­maz.

B) Yakup Kadri’nin eserleri hâlâ edebî değerini koruyor.

C) Bu sıcak yaz gününde evde ne yapacaksın?

D) Dayımın iki ay evvel çalınan arabası bu­lundu.

17- Yerini tuttuğu sözcükle eklendiği sözcük ara­sında ilgi kuran "-ki" ekine ilgi zamiri denir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ilgi zamiri kullanılmamıştır?

A) Bu ev, bizimkinden daha büyük.

B) Şiirdeki bazı mısralar harikaydı.

C) Elindekini nerden aldın?

D) Beriki daha mı güzel duruyor ne?

18- Birinci ve ikinci tekil kişi zamirleri "-e" durum eki aldıklarında iç ses değişimine uğrar.

Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamayı ör­neklendiren bir zamir kullanılmıştır?

A) Sana söylediklerimi sakın unutma!

B) Beni dün çok üzmüştün.

C) Bunu ona sen kendin söyle.

D) Benim derdim senin derdin olamaz.

19- Kimi zamirler, özneyi pekiştirerek belirtir. Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin ye­rini tuta­bildikleri gibi, onlarla birlikte de kulla­nı­labilir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açık­la­maya uygun bir zamir vardır?

A) Sizce, bu kitap çok satar mı?

B) Çok mu kötü görünüyorum.

C) Ben de sizinle gelebilir miyim?

D) Bu konuyu ben kendim açmalıyım.




1- Aşağıdaki cümlelerde geçen ikilemelerden hangisi zamirdir?

A) Önce olanları anlattı bir bir.

B) Çakmak çakmak gözleriyle baktı uzun uzun.

C) Onun bunun sözüne kanıp, arkadaşlarını in­citme.

D) Masada kalem malem ne bulduysa çanta­sına koydu.

2- I. Edebiyatımız nice Yahya Kemal'ler ye-

tiştirecektir.

II. Ahmetler bu toplantıya da katılmayacakmış.

III. Yalanlar insanın değerini sıfıra indirir.

IV. Teyzemler şehir dışına taşınmış.

Yukarıdaki hangi iki cümlede "-ler" eki aynı anlamda kullanılmıştır?

A) II – IV B) I – IV

C) II – III D) III – IV

3- Aşağıdakilerin hangisinde yansımadan doğ­muş bir isim vardır?

A) Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı.

B) Köpüre köpüre yıktım bendimi.

C) Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.

D) Bir iskeleden kalkan vapurun sesi.

4- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soyut bir ad yoktur?

A) Günler hazinleşir, pencereler uhrevileşir.

B) Serin serviler altında kalan kabrinde.

C) Ruh öyle yollanır uyanılmaz bir uykuya.

D) Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir.

5- "Karşı" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde isim (ad) olarak kullanılmıştır?

A) Bugün karşı mahallenin çocuklarıyla maç ya­pacağız.

B) Sabaha karşı işimiz ancak biter.

C) Bu sefer karşıma kim çıkacak?

D) Öğretmenlerine hiçbir zaman karşı gelmi­yordu.

6- "Yarın" sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangi­sinde, eylemin yapıldığı zamanı ifade etme­den, isim olarak kullanılmıştır?

A) İstediğin kitapları yarın postayla gönderiyo­rum.

B) Bize yarın mı haber bırakırsın?

C) Yarın, bunları sizin hepinize soracağım.

D) Yarın, umutlarımızı besleyen bir besindir.

7- Bir varlığın küçük, minik olduğunu bildiren ad­lara "küçültmeli ad" denir.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde buna ör­nek bir kullanım vardır?

A) Kızılcıklar oldu mu, selelere doldu mu?

B) Senden istenen azıcık merhametti.

C) Dağda bir gelincik boynunu bükmüş.

D) Kuzucuk, annesinin peşinden düşe kalka gi­di­yordu.

8- İsim tamlamalarında zamirler tamlayan olabilir.

Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uygun bir örnek vardır?

A) Onlardan biri, senin ne dediğini duymuş.

B) Çeşmenin başında düğüncüler toplanmıştı.

C) Yolcuların çantaları kaybolmuş.

D) Otobüs durağında bizden başka kimse yoktu.

9- I. Bir gemi beni Afrika'ya götürecek.

II. Kazablanka'da bir gün kalacağım.

III. Biri beni çağırıyor sonsuzluğun kapısında

IV. Hangimiz size daha yakınız?

Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde belgisiz zamir kullanılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV

10- Aşağıdakilerin hangisinde topluluk adı tamlayan görevinde kullanılmamıştır?

A) Ali’nin bölük komutanı çok iyi bir adammış.

B) Biz kurul toplantısını dün yaptık.

C) Çiçeklerin demeti yüz bin lira.

D) Grup çalışması her zaman yararlıdır.

11- Aşağıdakilerin hangisinde, tamlananı soyut ad olan bir ad tamlaması vardır?

A) Filmin sonunda gözyaşlarımızı tutamadık.

B) Bizi duygu seline boğan bu olayı unutamam.

C) Çocukların mutluluğu hepimizi de mutlu et­mişti.

D) Ufaklığın mavi gözleri gözümün önünden git­miyor.

12- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde herhangi bir zamir kullanılmıştır?

A) Kadın, deprem yıkıntılarının içinde yakınla­rını arıyordu.

B) Deprem bölgesi savaş alanını andırıyordu.

C) Çocuğu iki gündür bir sınav heyecanı sardı.

D) Deniz tutmasına karşı şimdilik kimse bir şey yapamıyor.

13- Aşağıdakilerin hangisinin yüklemi ekeylem almış bir zamirdir?

A) Yaşadığım sürece sen benimsin ey sevgili!

B) Duvarlarında sülüs ile bir ayet yazılıydı.

C) Arkadaşlar, beni istediğiniz kişiye sorun.

D) Kim ne yaptıysa karşılığını orada görecektir.

14- Aşağıdakilerin hangisinde soru anlamı bir za­mirle sağlanmıştır?

A) Nasıl taşırım bunca yükü?

B) Nereden çıktı bu adam, gelen kim?

C) Yüzün neden gülmez senelerdir?

D) Kaçıncı darbeyi vurdun gönül tahtıma?

15- Aşağıdaki dizelerin hangisinde isim tamla­ması yoktur?

A) Dağda dolaşırken yakma kandili

Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!

B) İlk ışık kapımın eşiklerinden

Şimdi bir gölgeyi kovmak üzeredir.

C) Çıbanımız çok derin, işletemez yakılar

Nerde bizim şarkımız, nerde öbür şarkılar

D) Duvarda emerek mum ışığını

Bir veremli rengi bağlama gurbet!

16- Ad tamlamalarında zamirler tamlayan da tamla­nan da olabilir.

Aşağıdakilerin hangisinde tamlayanı ve tamlananı zamir olan ad tamlaması vardır?

A) Hayallerimin İstanbul’u şimdikinden çok daha güzel.

B) Onların çoğu yaptıklarımızı hayal bile ede­mez.

C) Senin kalemin bende değil.

D) Vatan sevgisi bütün sevgilerin üstündedir.

17- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir işaret za­miri üçüncü tekil kişi zamiri yerine kullanılmış­tır?

A) Sen de o kitabı okumalısın.

B) Bu konuda buna hiç güvenme, aldatır.

C) Şunu da onu da istemiyorum, üsttekini ala­ca­ğım.

D) Berikini kaça satıyorsunuz?

18- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem işaret sıfatı hem de işaret zamiri kullanılmıştır?

A) Öğrenci bu soruyu çözemez.

B) O gün bunları getirmişti bana.

C) Öteki öğrenci bu masaya gelsin.

D) Şu insanları memnun edelim.

19- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamirden türemiş bir sıfat vardır?

A) Bizimle çalışmak istiyor mu?

B) Bunların da kimsesi yokmuş.

C) Bencil bir insan olduğunu söylemiştim.

D) Birçoğu bu işi yapmak istemiyordu.

20- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kulla­nıl­mamıştır?

A) Yıllar sonra size sokakta rastlıyorum.

B) Çocukça davranışlarıyla bizi kızdırıyor.

C) Öyküde kişiliksiz bir adamın dramı anlatılmış.

D) Herkes, öncelikle bu kitapları okumalı.

Hiç yorum yok: